Hava Durumu

Bu toplumsal sancıyı nasıl aşarız?

Yazının Giriş Tarihi: 10.07.2013 08:21
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.07.2013 08:21

Son bir ay içinde herkesi, her kesimi üzen, ağlatan, öfkelendiren birçok sahne izledik.
Herkes kendi görüşüne, aklına ve vicdanına göre değerlendirdi.
Engelli eylemciyi tekerlekli sandalyesi ile taşıyan polis de gördük…
Engelli eylemciye basınçlı su sıkan TOMA’yı da…
Ama bir genç kızın tek cümlesi, her iki tarafın öfkesi ve nefretinin ilacı gibiydi.
Yerde düşmüş genç bir kız, yaşça büyük bir polis yerdeki kızı coplarken, genç kız ağlayarak yalvardı;
-    Vurma polis ağabey, ne olur vurma… Sen şehit olursan,  senin için de yine en çok ben ağlarım
Bu toplumsal sancıyı ancak bu genç kızın sahip olduğu vicdan, duyarlılık ve hoşgörü ile aşarız.
HERKESE GÖRE DEĞİŞEN BAKIŞ AÇISI…
Yaşanan olayları herkes, her kesim, medya kendi açısından yorumladı ve adlandırdı. Kısaca neydi bu başlıklar;
Seçilmişi asker devirince “ama hak ettiler”…
Darbeciler sivilleri kurşunlayınca “ama onlar da saldırdı”…
Türkiye’de demokrat, Mısır söz konusu olunca “ama bunlar da İslamcı”…
Hak arayanlar Tahrir’e çıkınca “direniş”…
Hak arayanlar Taksim’e çıkınca “çapulcu”…
Adalet isteyenler Adeviye’ye çıkınca “mağdur, mazlum”…
Adalet isteyenler İstiklal ’e çıkınca “vandal hain”…
Kabataş’ta saldırıya uğrayan “kadınımız”…
Görüntülü, ispatlı palalı, sopalı saldırıya maruz kalan kadınlar “kaltak”…
CNN Tahrir’i verirse “haber”, Taksim’i verirse “provokatör”…
Esad, Kaddafi, Saddam ve avanesinin diktasını görmezden gelip sahip çıkanlar…
Düne kadar bu zalimler ile yol yürüyenler…
Her şey birbirine karıştı. Akıl yarılması bu… Dün dündü, bugün ise;
Kaddafi Libya’da Batılı güçler ve bizzat Nato ile devrilince “adalet”…
Esad devrilirse gelecek olan “demokrasi”
Esad’ın askerleri öldürünce “katliam”…
Suriyeli muhalifler öldürünce “savunma”…
Mursi, asker ile Mübarek’i devirince “devrim”…
Asker, Mursi’yi devirince “darbe” veya “hak etti”…
Halk sokağa dökülünce sandığı hatırlatıp “yüzde 50”…
Yüzde 70 ve üstü oy ile seçilen Mübarek, Esad, Kaddafi, Saddam’ı hatırlatınca “onlar diktatör”…
(…)
Polise molotof atan illegal örgüt üyesi “şanlı direnişçi”
Adana ölen genç polisimiz “şehit”…
Ölen diğer dört genç “terörist”
Hatta kurşun ile kafasından vurulan Ethem, üstüne üstelik “Alevi”…
Yaralanan 7000’den fazla gösterici “hak etti”…
Polisin kazandığı “destansı zafer”…
Hatay’da AKP tarafından hakarete uğrayan polisi savunurken,
Başörtülü kızlar ve arkadaşlarımız için destek verirken “ aslan demokrat”…
Gezi Parkı’ndaki gençlere uygulanan şiddetten bahsedince “şerefsiz darbeci”…
Askeri vesayeti bitiren Tayyip Bey’i takdir edince “koçum benim”…
Sandıklı dikta gidişatını ve tek adamlığı eleştirince “pis solcu”…
Barış sürecine desteklersen ya“vatan haini”ya da“barış güvercini”…
Barış sürecini eleştirirsen “ ırkçı, faşist”…
Her iki tarafı anlamaya çalışırsan, empati yaparsan “ işbirlikçi dönek”…
Taraftar gibi bir tarafa yapışıp, gönül gözünü kapatıp ne olursa olsun, ne yapılırsa yapılsın kendi takımını tutarsan ve savunursan “ adam gibi adam”…
Vicdan yapıp eğriye “eğri”, doğruya “doğru” derdine düşersen “adam değilsin, (gibi)sin”….
Kendi aklını, vicdanını bir kenara bırakıp “parti ve lider aklı” ile duruş sergilersen “omurgalı”…
“Bence, bana göre, benim fikrime göre” meseleleri değerlendirmeye kalkarsan “zevzek”…
Hangi yüzde ellinin içinde hissediyor veya sayıyorsan kendini, bunun adı; “yüzde elli psikozudur”…
Meseleler ya AK, ya da KARA mıdır? GRİ yok mudur?
Kırk katır mı? Kırk satır mı?  Zorlaması ile karşı karşıya “ortalama vatandaş”…
Deveye sormuşlar;
- İnişi mi seversin, yoksa yokuşu mu?
Deve sakince yanıtlamış;
- Bunun düzü yok mu?

TARİHE NOT…

Bugün ramazanın 2.günü… Bu hoşgörü, bereket ve zarafet ayının ülkemizde, dünyada yaşanan acı, öfke, şiddet ve nefrete ilaç olmasını dilerim.
Bu yazıyı üç gün önce yazmıştım. Bu arada maalesef Mısır’da “kanlı pazartesi” gerçekleşti. Gerekçesi ne olursa olsun asla onaylamadığım darbeciler sivilleri kurşunladılar. Darbenin acısı üstüne, mübarek ayın ilk gününe kan sıçradı.
Tarihe not düşmek adına şunu belirtmek isterim ki; Tahrir’deki sivil protestoyu gasp ve bahane ederek darbe yapanları ve aynı meydanda darbeyi alkışlayanları tarih yargılayacak ve asla affetmeyecektir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.