“Uğur”suz gün…

Bir anne ölmüş.İbadethanede sıradan bir cenaze töreni.Başsağlığına gelmiş insanlar.
Son sözü, cenaze sahibine;
“ Başınız sağ olsun”…
Cenaze sahibi yanıtlıyor;
“Sizler sağ olun”…
Kendi acılarını yaşayamadan, gaz, mermi yağdı.
Cenaze sahipleri, taziyeye gelenler kaçışıyor.
Bir cenaze taziyesine gelen genç adamı başından vuruyor.
“Başınız sağ olsun” diyen kendi başını sağ tutamadı. Ensesinden vurdular.
“Sizler sağ olun” diyenin temennisi anında son buldu.
30 yaşında bir çocuklu genç polis kurşunu ile öldü. Akşamına bir başka genç daha…
Adı Uğur, 2 yaşında oğlu Ali Kemal… Diğer kurbanın adı bile belli değil…
Tabloyu gözünün önüne getir.
İbadethanede, taziyede, iki insan insanca acısını paylaşırken, polis ibadethaneye saldırıyor.
Cenaze sahibi acısına mı yansın? Taziyeye gelen canını mı kurtarsın?
“Tarifsiz acı” denir ya… Bunu tanımlamak mümkün değil.
30 yaşında bir genç ensesinden vurulurken, cenaze başında,
İktidar muhitinin “kendi kendilerini vurdu” yalanını,
Vicdansızların “terörist, orada ne işi varmış” yorumlarını,
Açıklamak da… Anlamak da mümkün değil…
“Ben diktatör olsam siz meydanlara çıkamazdınız” dediği anda vuruldu o genç…
Değil meydanlar, artık ibadethaneler bile güvenli değil…
Vicdan ile sığınacak yer kalmadı.

Vatandaş hareketi

Esaslı bir harekete ihtiyaç var.
Ben V-A-T-A-N-D-A-Ş hareketi diyorum.
HHH
Vicdan
Adalet
Tolerans ( Hoşgörü)
Ahlak
Nezaket – Görgü
Demokrasi
Akılcı –Bilimsel
Şeref – Onur
HHH
Bu bileşenlerin hiçbirinden taviz vermeyen bir harekete ihtiyaç var.
Sadece sandık sandığa seçim demokrasisi yetmiyor bana.
Çok olmanın, seçim kazanmanın haklı olma ülküsü kesmiyor beni.
Az olanın, ezik olanın, öteki olanın da el ele hayata katılmasını istiyorum.
Babası, parası, partisi, arkası olan değil, hakkı ve haklı olan kazansın.
Bir VATANDAŞ HAREKETİ’ne ihtiyaç duyuyorum.
Vatandaşı olmaktan onur duyduğum bu ülkede, diğer yurttaşlar ile huzur içinde kardeşçe, adil ve eşit olarak yaşamak istiyorum.
Vatandaşların, arkadaş olmasını istiyorum.
Devlet ve siyaset ile barışıp arkadaş olmak istiyorum.
Ama biliyorsunuz,
“Arkadaş” Türkçede arka arkaya duran, gönül ve ülkü birliği yapmış, birbirine arka çıkan anlamındadır.
Arkadaşlıkta temel ilke, arka arkaya, sırt sırta duracaksın.
Birinin arkasına diğerinin önü dönük olmayacak.