Düğün gibi bir bayram!

Bahar, bayramlarımızı beraberinde getirdi yine..
Önce 23 Nisan.. Sonra 1 Mayıs. Ve şimdi 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız var önümüzde.
'Pazar yazılarımız'da adeta coşkulu bir düğün gibi kutlanan bayram var.
Tüm günlerinizin bayram coşkuları içinde geçmesini diliyor ve sözü okurum makine mühendisi Eyüp Yavuz'a bırakıyorum:
***
"Yeğenim 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda okullarında çok güzel etkinlik düzenleneceğini söylemişti.
Dayısı olarak bu etkinliği ben de izlemek isteyince Atatürk İlköğretim Okulu'na gittim. Okulun bahçesi o sabah bir çiçek bahçesi gibiydi. Yüzlerce sevimli öğrencimiz ve velileri, idareciler, öğretmenleri bir aradaydı.
Coşkuları anlatılamaz.. Görmek gerekti. Sanki bir düğün vardı orada.
Seviyeli coşku ve eğlencede büyük ses kolonlarından yankılanan ve kalplerimize taht kurmuş şarkıları dinlemek çok güzeldi.
Üstelik bu şarkılar genç sanatçılarca yorumlandı. Gitarlar, davullar eşliğinde canlı ve capcanlı. Gençler sahnede pırıl pırıl. Sanırsınız karşınızda merhum, Barış Manço'nun ekibi Kurtalan Ekspres Orkestrası var. Gurur duydum, yöneticileri kutlamak istedim.
Yeğenim, az ötede müdür yardımcısı olduğunu söyledi. Okula yeni atanmış. Adı, Hüsniye Atlıoğlu imiş.
Nazik bir idareciydi.. Etkinliğe müdür yardımcısı Fatma Mestanlı ve diğer öğretmen arkadaşlarının da çok emek verdiğini vurgularken 'Biz bir aileyiz. Öğrencilerimize güzel yarınlar sunmak en büyük amacımız' dedi.
Atamız'ın armağanı bayramlara sahip çıkanlara bizlerden de selam olsun. Kendilerini yürekten kutluyorum."
- Eyüp YAVUZ 
Makine Müh. İSİG Eğitmeni



Necati Abi'yi de yitirdik
Bursa basınının simge isimlerinden Necati Akgün'ü de yitirdik.
Çok sevdiği ve kurucusu olduğu Bursaspor'un Atatürk Stadı'nda oynadığı son Eskişehirspor maçını izlerken aniden fenalaşan Akgün'ün vefatı bizleri çok üzdü.
Bursaspor Kulübü'nün yanısıra Uludağ Üniversitesi'nin de kurucuları arasında olan, CHP'nin İl eski Başkanlığı’nı yapan, Bursa Gazeteciler Cemiyeti'nde de 8 yıl birlikte yönetim kurulunda görev yaptığımız Necati Abimiz'le bu gazetede aynı odada, uzun yıllar yan yana masalarda çalışmıştık.
Nazım Hikmet'in Bursa Cezaevi’nde yattığı yıllarda basın suçuyla bir ara cezaevinde de yatan ve ünlü şairle çektirdiği bir anı fotoğrafını masasından eksik etmeyen ustamızın tatlı ve ilginç sohbetlerinde sık sık kullandığı 'tamam mı anam?' sözcüğü hep kulaklarımda yankılanacak.
Bursa basını önemli bir ismini daha yitirdi.
Hepimizin başı sağ olsun.
Tüm aile bireyleri ve sevenlerinin acılarını paylaşıyorum.
Mekanı cennet olsun...



YETERİNCE SEVMEK
Delikanlı saatlerdir güzel kızın peşinde. Kız sinirle arkasına dönüp:
"Neden takip ediyorsun?" diye soruyor.
Delikanlı:"Seni canım kadar seviyorum, ondan! Gözüm başkasını görmüyor"
Kız: "Bak arkamda ablam var, o daha güzel. Onunla arkadaş ol.."
Delikanlı dönüp geriye bakıyor. Çok çirkin bir kız var. Genç kıza:
"Yalan söylemeye hiç utanmadın mı?."
Kız rahat yanıtlıyor:
"Asıl sen yalancısın. Beni yeterince seviyor olsaydın geri dönüp bakmazdın. Hani gözün benden başkasını görmezdi!.."
(Teşekkürler Ecz.Ertan NEŞE)



Gel de söyleme
Liselilere evlilik serbestliği gelecekmiş.
....
'Bugün sünnet yarın deniz'den sonra şimdi de bugün lise, yarın düğün!..
***
Benzinden alınan Avrupa Kültür Vergisi kaldırılacakmış..
....
Kültür, bunca yıl güldür güldür yollara mı aktı yani?.



Güzelleme
"Bursa gibiyim artık.
Gülmeyi Maksem yokuşunda, coşkuyu Setbaşı'nda, aşkı Güzelyalı feribotunda bıraktım.
Zafer Plaza kadar kalabalık yüreğim, Tophane gibi yıkık, otogar kadar vedalara alışık, Altıparmak kadar karışık.
Sevinçlerim Trilye kadar uzak ve dingin, lunapark kadar eğlenceli olan çocukluk anılarımı İnkaya'nın sessizliğine bıraktım.
Bursa gibiyim işte.
Uzaktan bakılınca ışıl ışıl ama aslında bir o kadar yorgun, bitkin ve tükenmiş. Ne olursa olsun hep bir umut var ve ben her şeye rağmen Heykel kadar revaçta, Uludağ gibi dimdik ayaktayım.."
(Teşekkürler Burcu GÜZEL)