İlginç sözler ve püf noktası!..

Emekli İngilizce öğretmeni, sevgili Hocam İlhan Ateş'i ne zaman görsem elinde bir kitap var. Devamlı okur.. Gayet güzel de yazar.
Zaman zaman köşemize gönderdiği ilginç yazıları oluyor örnek eğitimcimizin.
Derlediği ilginç bir yazısını pazar tatilinize renk katar umuduyla özetleyip sunuyorum:
***
ÇİZMEYİ AŞMAK: 19. YY.'da Fransız ressam Delacroix Paris'te sergi açmış. Sergiyi gezenlerden biri büyük bir şövalye tablosu önünde uzun süre durarak, yakından uzaktan ciddi ciddi seyretmiş. Beğenmemiş.
Ressam yanına gidip 'tabloyla çok ilgilendiniz beğenmediniz'demiş.. Adam hemen 'evet, şövalyenin çizmesindeki körük kıvrımlarında hata var.'
Ressam 'nasıl anladınız?' diye sormuş.
Adam 'ben kunduracıyım, çizme dikerim' deyince ressam hemen boyalarını getirerek adamın söylediği gibi çizmeyi düzeltmiş ve gerçekten daha iyi olunca adama teşekkür etmiş.
Fakat adam yine tablo başından ayrılmamış. Bu kez de şövalyenin pantolonu ve kemerinde hata olduğunu belirtince bu çok bilmişliğe dayanamayan ressam:
'Bak dostum, sen çizmecisin, çizmeyi aşma, çizmeden yukarı çıkma' demiş!.. 
***
LÂFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMEZ: Rivayet o ki bir zamanlar İstanbul'da, Edirneli Aksi Yusuf adında bir tüccar varmış. Madrabaz ve cimri birisiymiş. Trakya'dan getirttiği peynirleri İstanbul'da satar, artanını deniz yoluyla İzmir'e gönderirmiş. İzmir'de fiyatlar yükseldikçe elinde ne kadar mal varsa gemilere yükletir ama navlunu peşin vermek istemeyerek, kaptanları yalanlarıyla oyalar durur ve 'hele peynirler sağ salim varsın, istediğin parayı fazla fazla veririm' vaadinde bulunurmuş.
Birkaç kez aldanan bir gemi kaptanı yine İzmir'e yola çıkarken diklenmiş: 'Efendi, tayfalarıma para ödeyeceğim. Geminin kalkması için masrafım var. Navlunu peşin ödemezsen Sarayburnu'nu bile dönmem.' diye diretmiş.
Aksi Yusuf her zamanki gibi 'hele peynirler salimen varsın..' der demez gemici: 'Efendi,efendi.. Lâfla peynir gemisi yürümez. Buna kömür lazım, yağ lazım.'
Aksi Yusuf parayı ödemiş. O gün akşama dek şu tek cümleyi sayıklayıp durmuş: 'Lâfla peynir gemisi yürümez ha!. Allah Allaaah..'
***
PÜF NOKTASI: Vaktiyle testi, çanak-çömlek yapılan bir kasabada, bu işte çalışan çırak, kendine atölye açmak istemiş. Ama ustası ona hep 'sen işin püf noktasını bilmiyorsun, biraz daha emek ver' dermiş. Ustanın sonu gelmez bu öğütünden sıkılan kalfa, dayanamayıp dükkanını açmış.
Açmış ama yeni dükkanında yaptığı güzelim testi, küp, vazo ve sürahiler onca titizliğine rağmen orasından burasından çatlamaya başlamış. Kalfa bir türlü bunun önüne geçememiş. Sonunda tekrar ustasına gidip anlatmış durumu.
Ustası 'sana söyledim evladım; bu işin püf noktasını öğrenmedin. Bu işin bir püf noktası var' demiş ve tezgaha bir miktar çamur koymuş. Sonra 'hadi, geç tezgah başına da bir testi çıkar. Ben de sana püf noktasını göstereyim' demiş.
Eski çırak ayağıyla merdaneyi döndürüp çamura şekil verirken ustası önünde dönen çamur haldeki çanağa ara sıra 'püf!' diye üfleyerek zamanla testiyi çatlatacak olan  küçük hava kabarcıklarını patlatıp gidermiş.
Böylece çırak da bu sanatın 'püf' denen noktasını öğrenmiş.
Her sanatın incelik gereken nazik kısmına o günden sonra 'püf noktası' denmeye başlanmış.
(Teşekkürler İlhan ATEŞ)



Gel de söyleme
THY
THY Genel Müdürü Aytekin Kotil, Yenişehir Havaalanı için umutsuz konuşmuş.
....
Meydanda uçurtma şenliği mi düzenlesek acaba?.. İşe yarasın..
**
NİSAN BALIĞI
Nisanda elektriğe yeni bir zam bekleniyormuş.
....
Balık baştan kokarmış. Bugün 1 Nisan. Nisan balığı kokmaya başladı bile..
**
AH İVANA VAH İVANA
Moda ikonu İvana Sert 14 Nisan'da Bursa'ya gelecekmiş.
....
Havalar bu kış çok sert geçti. Bayan Sert yumuşacık bahar meltemlerini mini mini eteğiyle getiriyor demektir.
**
AS MERKEZ OUTLET
AS Merkez Outlet bahara '10 numara' kampanyasıyla girmiş.
....
Outlet'lerin en golcü forvetine de bu yakışır zaten..



Sportif kahkahalar
BAHŞİŞ:- Ünlü manken arkadaşına hava basıyor:
'Dün gece o ünlü futbolcuyla beraberdim. Sabah çantama 1000 dolar koyup gitmiş.'
Öbürü 'Çok kibarmış doğrusu. 800 doları da bahşiş demek ki..'
**
ÇAPKIN:- Golcü bir futbolcu yanındaki kız arkadaşına 'niye bana hep canım diyorsun da adımı söylemiyorsun?' diye sorunca manken gayet rahat:
'Şaşırırım, karıştırırım belki tatlım. Yanlış isim söylemek istemem!..' (Teşekkürler T. BİLGİN)