Misi Köy’de ‘Yar bana bir eğlence medet!..’

Orhaneli yolunun 6. km’sinde bulunan çam ormanları ve asırlık çınar ağaçlarıyla kaplı tarihi Misi Köyü’nün ortasından geçen ve şırıl şırıl akan deresinin kenarında yarın akşam iftar açmaya ne dersiniz?.
Yarın akşam diyorum; çünkü farklı bir önemi var.
İftarınızı afiyetle açtıktan sonra eşinizle, dostunuzla, çocuklarınızla Misi Köyü Etnografya Evi’nde nostaljik saatler yaşayabilirsiniz.
Onbir ayın sultanı kutsal ramazan nedeniyle UNİMA Bursa Şubesi tarafından  Etnografya Evi’nde organize edilen ve haftanın üç gecesi sergilenen Karagöz Hacivat hayal oyunlarını zevkle izleyebilir, çocuklarınızın  belleklerine de unutulmaz anılar kazandırabilirsiniz..  



Çeşitli ülkelerin sahip çıkmaya çalıştığı Karagöz-Hacivat Oyunları’nı yaşatmak için yıllardan beri direnen hayali Şinasi Çelikkol, Bülent Akay, Veysel Bozdağ, Ahmet Karakman, Ufuk Durmaz ve Hüseyin Ulusoy’un çarşamba, cuma ve pazar geceleri büyük bir başarıyla sergiledikleri Karagöz Hacivat temsilleri ramazan ayı boyunca devam edecek.
Misi Etnografya Evi’nde kurulan hayal perdesinde ‘Yar bana bir eğlence medet!..” diye başlayan temsiller saat 21.45’te başlıyor.
Halk arasındaki bir söylentiye göre Karagöz ile Hacivat, Sultan Orhan (14. YY.) zamanında Ulucami’nin inşaatında çalışıyorlarmış.. 
Ama ikili arasındaki nükteli konuşmalar ve şakalar çalışan diğer kişileri güldürüp oyaladığı için Sultan Orhan tarafından öldürtülmüşler. 
Daha sonra Şeyh Küşteri Hacivat ila Karagöz’ün deriden yapılan tasvirlerini oynatmaya başlamış ve onların aralarındaki nükteli konuşmalarını tekrarlayarak izleyenlere keyifli saatler yaşatmış. 
Bu nedenle Karagöz oynatılan ‘hayal perdesi’ne ‘Küşteri perdesi’ de denebiliyor.
Ağız tadıyla iftarlar, güzel seyirler efendim. Sürç-i lisan eylediysek affola!.

Hoş geldin Emir hoş geldin İpek

Gazetemiz yazarlarından Serkan İnceoğlu ve eşi mimar Buket İnceoğlu’nun geçenlerde ikiz bebekleri dünyaya geldi. İnceoğlu çiftinin mutluluklarına mutluluk katan bebeklere Bursa’nın simgeleri olan EmirSultan’ın Emir’i ile Bursa ipeğinden ‘İpek’ adları verildi.Buket ve Serkan İnceoğlu’nu kutluyor, minik ipek ve Emir’e sağlıklı, sıhhatli, mutluluk ve barış dolu bir dünyada uzun ömürler  diliyorum.

Güzel sözler 

*- “Önemli olan yere düşüp düşmemen değil, tekrar ayağa kalkıp kalkmamandır.” - Vince Lombardını
*- “Hayatta senin için neyin doğru olduğunu bir tek içindeki ses söyleyebilir. Dolayısı ile içindeki ses ile konuşmayı öğren.”
*- “Kimseye gençliğinin kıymetini bil demeyin. Çünkü bilmeyeceklerini unutmayın.”
*- “Bir kadın söyleyeceği çok şey varsa ve hala susuyorsa erkek tüm şansını kaybetmiş demektir.” - P. Neruda
(Teşekkürler Dilek ÜNEY)

Yeni çıkan kitaplar

‘ŞİKESTE’:- Yapı Kredi Yayınları’nın sunduğu yeni öykü kitabı ‘Şikeste’ adını taşıyor. Kırılmış, yenilmiş, bozulmuş anlamına gelen ‘şikeste’ sözcüğü bu öykülerle bütünleşmiş. Toplum kıyısındaki kırgın, yıkık ama dayanıklı insanların yaşamları başarıyla ele alınmış bu öykülerde.
‘BİR DİLEK, ÜÇ YÜREK’:- Agapi Yayınları etiketi ile kitapçı vitrinlerini süsleyen yeni bir eser Sevda Duran’ın kaleme aldığı ‘Bir Dilek, Üç Yürek’. Bu ilginç romanda bankacı Canan ile turizmci Elif’in dostluk üçgenini mimar Feride oluşturuyor. Başarılı yazar kitabında tüm acılara ve sıkıntılara rağmen dostluğun ne denli önemli olduğunu büyük bir başarıyla sergiliyor.

Cumartesi neşesi

‘BİZİM EVE DE BUYURSUN’:- “Ramazan boyunca hiç evine gitmeyen ve davetli davetsiz  iftar yemeklerine gidip yiyen içen bir adamı bir başka iftar yemeğine bu kez bizzat davet etmek için evine gidilmiş, eşine: 
“Bu akşam sizin beyefendiyi filan yerde iftara davet ediyoruz, buyursunlar” deyince, evin hanımı dayanamamış ve: 
“Ramazan neredeyse bitecek, bizim beyefendiyi gören yok. Siz görebilirseniz söyleyin. Bir gece de kendi evine iftara buyursun gelsin, onu çok özledik!..”