Cumartesi tatilinden merhaba sevgili okurlarım; Doğa sevdalısı Sayın Serhan Ertekin'den iki ayrı güzel fotoğraf ekiyle birlikte gelen kısa ve oldukça ilginç bir mail var.
Bugünlerde yaşadığımız hüzünlü sonbaharın yarattığı farklı güzellikler için Serhan Bey'in ileri sürdüğü öneri şöyle:
***
"Geçtiğimiz günlerde bir grup arkadaşımla birlikte çevre yürüyüşüne çıkmıştık.
Sokaklarda ve parklarda ağaçlardan dökülen sapsarı yaprakların süpürüldüğünü görünce birbirimize 'aslında bu yapraklar çöp değil.. Neden yapraklar Türkiye'de her zaman süpürülüyor, anlamayamıyoruz.?. Oysa yaprakların üzerinde hışır hışır yürüyünce insanda tatlı bir hüzün ve farklı bir huzur oluşuyor.
Sonbaharın bu güzelliği en azından parklarda olduğu gibi bırakılsa ve keşke yapraklar süpürülmese' şeklinde konuşmaktan kendimizi alamadık..
Gazetenizdeki köşenize gönderdiğim ilk fotoğrafta görülebileceği gibi bizde yemyeşil parklarımızdaki yürüyüş yolu olmayan kesimlerde bile en ufak yapraklar dahi toplanırken diğer fotoğraftaki gibi Avrupa'nın pekçok ülkesinde yürüme yollarında bile yapraklar çok nadir toplanıyor.
Bu konuda belediyelerimiz keşke detaylı bir araştırma yapsalar ve ilgili temizlik görevlilerine yaprakların süpürülmemesi yönünde talimatlar verseler de hüzünlü sonbahar sezonunda doğanın yarattığı muhteşem güzelliği yine doğanın içinde bıraksalar acaba nasıl olur?. Umarım bizler gibi daha pekçok kişi de bunu düşünüyordur.
Saygılarımla.." - Serhan ERTEKİN
Gölyazı tuvallere aktarıldı
"Kent Konseyi Ressamlar Çalışma Grubu'nca düzenlenen 'Gölyazı' konulu resim sergisi hafta başında Tayyare Kültür Merkezi galerisinde izlenime açıldı.
Büyük ilgi gören sergide doğa güzellikleriyle dolu Gölyazı'nın çeşitli köşelerindeki muhteşem görüntüleri büyük bir başarıyla tuvallerine aktaran ressamlarımızı yürekten kutluyor ve özenli çalışmalarını gidip görmenizi öneriyorum.
Kavurmacı'ya uzun ömürler
Geçen cumartesi bu köşe yayınlanan 'Kavurmacı için vefa' başlıklı yazımın metninde bulunan ve teknik bir hata sonucu 'konuklarıyla bir araya geldi ve yaşama veda etmiş dostları da dualarla anıldı' cümlemiz bulunduğu satırdan düşmüş yayınlanmamış.
Yanlış anlamalara neden olabilecek bu teknik hata nedeniyle sevgili hocamız Sayın Mustafa Kavurmacı'dan özür diliyor ve kendisine uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum..
Güzel sözler
*- "Küçük şeylere gereğinden daha çok önem veren insanlar, elinden büyük iş gelmeyen kişilerdir." - Eflatun
*- "Bir kenti tanımanın en bildik yollarından biri de insanların orada nasıl çalıştığına, yaşamlarına ve orada birbirlerini nasıl sevdiğine, saydığına ve nasıl öldüğüne bakmaktır." - Albert CAMUS
...
*- "20 yaşında istek, 30 yaşında zeka, 40 yaşında akıl önemlidir.." - FRANKLİN
...
* "Yaratıcı insanları motive eden şey başarma arzusudur. Başkalarını yenme arzusu değildir.."
...
*- "Kırılacak 206 tane kemiğimiz varken aptalın biri gelir kalbimizi kırar ve bu da hiç onarılmaz..."
(Teşekkürler Güzin UNGAN ve Ali SAYGAÇ)
Cumartesi neşesi
HİTLER:- İkinci Dünya Savaşı'nın başladığı ilk günler yaşanıyordu. Karpiç Lokantası'nda bir politikacı içkinin de etkisiyle coşmuş ve epeyce yüksek sesle konuşuyordu:
- 'Şu Hitler'in, bizim politikacılarımızdan nesi fazla, her yere saldırıp duruyor?"
Lokantada bulunan Ercüment Ekrem Talû içkisinden bir yudum alıp hemen şu yanıtı vermiş:
- 'Sadece 'H'si !..'
(Teşekkürler Gökhan ÇELİKAY)
Çok güzel hareketler bunlar!
"Emekliye ayrılmış olan bir vatandaşım.. Boş zamanlarımı faydalı işlerde değerlendirebilmek için bazı sosyal etkinliklere katılmayı prensip edindim.. Vatandaşlara açık olan toplantıları da haberim olduğunda hiç kaçırmıyorum.
Bu yerlere girerken nereden geliyorsun, kimlik kartı vs. soruluyor, kayıt yapılıyor. Kimi emekliyim, kimi Bursa Kent Konseyi'ndenim diyor.. Bana sorduklarında da resmi bir temsilci olarak gelmediğimi belirtiyorum.
Çünkü bende yalan, dolan, hile olmadı hiç şimdiye kadar. Olmayacak ta.
Bir süre önce Orman Su İşleri Bakanlığı'nın kentimiz Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda bulunan 2.Bölge Müdürlüğü'nden de 'Gönüllü Doğal Hayvan Koruma Görevlisi' olduğumu belirten mühürlü, onaylı, imzalı kimlik kartı istedim.
İsteğim kısa bir eğitimden sonra yerine getirildi..
Çünkü sokak kedileri ve köpekleri ile gönüllü olarak yakından ilgilenmeye çalışıyorum. Onların yem ve su gibi ihtiyaçlarına kendi maaşımdan ayırdığım paramla yardımcı oluyorum. Bu da beni gerçekten çok mutlu ediyor.
İşyerlerinden emekliye ayrılmış tüm insanları da evde veya kahve köşelerinde oturmaya değil, böylesi çalışmalar içinde bulunmaya davet ediyorum.
Eminim ki onlar da çok mutlu olacaklardır.."
Kemal BAŞEREN