Türkiye’nin ilk kız bandosu

Mutlu pazarlar değerli okurlarım..
Bursa Anadolu Kız Lisesi Bandosu’nun, yarım asrı aşan tarihiyle Türkiye’nin ilk ve tek kız bandosu olduğunu biliyor muydunuz?.
Sadece kız öğrencilerle oluşan bando, müzik öğretmeni Ali Yavuz tarafından 1960 yılında kurulmuştu. Bando takımı Türkiye ve Bursa’da birçok törende de yer aldı. 
Son etkinliğini 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Endülüs AVM’yi trampetlerini dövüp, nefesli sazlarıyla adeta inleterek görkemli bir törenle gerçekleştiren bando, izleyenlerce coşkuyla alkışlandı.



Ayrıca açılan resim sergisi, Bursa Amerikan Kültür Okulları öğrencileri dans gösterisi, UÜ. Konservatuvarı öğrencilerinin dinletisi ve canlı heykel gösterisi ile daha birçok etkinlikler güne unutulmazlık kazandırdı.
Bando ekibinin AVM koridorlarında marşlar eşliğinde gerçekleştirdiği Cumhuriyet yürüyüşü ise renkli görüntülere sahne oldu. Bandoya vatandaşlar da alkışlarla eşlik etti.
Kurtuluş Savaşı kahramanları Nene Hatun, askerler, hemşire gibi figürlerin yer aldığı ‘Canlı Heykel Gösterisi’ ise çocuklar başta olmak yediden yetmişe herkes tarafından beğeniyle karşılandı.  

Beraber ve solo şarkılar

Bursa’da koro sayıları artıyor. Korolarda şarkı söylemenin, başka hiçbir etkinlikte bulamayacağınız, kendine has faydaları da oluyormuş.
Dünya Müzikleri Derneği’nden Sezan Kaya’nın özetlediğim mail’i şöyle:
“Psikolog Nick Stewart’ın araştırmasında koroda şarkı söyleyenler birlik ve bütünlük içinde çalışmaya daha yatkın. 
Denekler üç grupta: 1. grup koroda şarkı söyleyenler, 2. grup solo şarkı söyleyenler ve 3. grup bir spor takımının üyeleri. 
Bu üç grup üzerindeki araştırmada koristlerin diğer gruplardaki insanlara oranla çok daha düşük düzeylerde bireysel, bağımsız davranışlar sergiliyor. Bu, gözümüze ‘kötü bir davranış’ gibi görünse de psikolog Stewart, işbirliğine dayalı; topluluğun, bireyin yaşantısından daha büyük önem taşıdığı bir etkinlik (koro gibi) yürütülmesini, kesinlikle iyi bir şey olarak değerlendiriyor.”

Yeni çıkan bir kitap 

‘İRİS’:- Geçen sene Berlin Film Festivali’nin edebi eserlerin sinemaya uyarlama programına ‘Soraya’ adlı romanıyla seçilen başarılı yazar Meltem Yılmaz, bu kez ‘Dört Mevsim Yalnızlık ve Bir Kadın: İris’ adlı romanında yanlış bir evlilik yapan kadının yaşamını anlatıyor.
Destek Yayınları’nca piyasaya verilen roman akıcı bir dille yazılmış.    

Güzel sözler

* “Para ve insan arasındaki ilişki şöyledir: İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın.” - Benjamin Franklin 
* “Hep gerçekleri savun! Takdir eden olmasa da vicdanına hesap vermekten kurtulursun.” - Che Guevara 
* “Hayattaki en büyük zafer düşmemekte değil, her düştüğünde ayağa kalkmaktır.” - Nelson Mandela 
(Teşekkürler Vildan ALKAN)

Pazar neşesi

TEMEL’İN SİNİRİ:- “Temel Dursun’a fena halde kızar.
“Ula inşallah biri hariç bütun dişlerun dökülür!” diye tepki gösterir..
Dursun anlamaz ve “niye biri kaliyi ula?..” diye sorar.
Aldığı cevap kısa ve anlamlıdır: “Ağrimasi için...”
(Teşekkürler Tekin GÜROVA)