3. Dünya Savaşı kapıda mı?

ABD Başkanlık Seçimi'nde sürpriz yaparak birinci çıkan Donald Trump, içeride yapamadıklarının hıncını, dışarıda yaptıklarıyla çıkarmaya çalışıyor. Sağlık reformu ve göçmenlere giriş yasağı konularında hayal kırıklığına uğrayan ve adeta çılgına dönen Trump, dış politikada resmen esip gürlüyor.
Suriye'de kimyasal saldırıda kullanıldığı belirlenen rejime ait üssün bombalanması emrini tereddütsüz veren Trump, bununla da yetinmedi ve açıklamalarıyla Rusya'ya görev süresinin üzerinden fazla süre geçmemişken meydan okudu.
Obama döneminde ABD-Rusya ilişkilerinde gerilim zirve yaparken diyalog da sıfır noktasına inmişti. Trump'ın göreve başlamadan önce verdiği mesajlar, Rusya ile ilişkilerde pozitif bir dönemin kapılarının aralanacağı yönünde algılandı. Ancak öyle olmadı. Suriye'deki operasyon, esasında ABD'ye gözdağı olarak algılandı.
Gelin sonrasında ne olup bittiğine bir göz atalım... Obama döneminde Rusya'nın olası tehditlerine karşı 'Avrupa'ya güvence inisiyatifi' çalışması başlatılmıştı.
ABD Savunma Bakanlığı, bir adım daha ileri gitti ve yeni nesil F-35 savaş uçaklarının eğitim amacıyla Avrupa'ya konuşlandıracağını açıkladı. Böylece güneyde Suriye topraklarının ardından batıda da Avrupa ile Rusya'nın manevra alanının daraltılmak istendiği mesajı verilmiş oldu.
Bununla da kalınmadı. Aynı günlerde Kuzey Kore ile ilişkilerde de yeni bir perde açıldı. Kuzey Kore, Trump'a adeta 'Hoş geldin' der gibi peş peşe füze denemesi gerçekleştirerek pozisyonunu koruduğunu gösteriyor.
Trump, buna da sessiz kalmadı ve dev uçak gemisi USS Carl Vinson'u hücum takımıyla birlikte Kore yarımadasına yönlendirdi. Kuzey Kore de buna karşılık açık açık nükleer silahlarla saldırı tehdidinde bulundu.
"Her an savaş çıkabilir" uyarısı yapan Çin yönetiminin Kuzey Kore'ye uçuşları askıya alması, tırmanan gerginliğin hangi boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor. Zira Çin, Kuzey Kore'nin en büyük destekçisi olarak biliniyor. Eğer ABD, Suriye'de yaptığı gibi Kuzey Kore'deki nükleer tesisleri vurursa ortalık fena halde karışır. Afganistan'da DEAŞ'a karşı mücadelede öldürülen bir askerlerine karşılık 'bombaların anası' olarak bilinen bombayı çekinmeden atan ABD, adeta dünyanın dört bir yanına 'Şakamız yok' mesajı veriyor.
Ancak özellikle işin Kuzey Kore boyutu çok tehlikeli ve kontrolü diğer krizlere göre en zor olanı. Uluslararası sularda tansiyon uzun süredir hiç bu kadar yükselmemişti. Önümüzdeki birkaç haftalık süre, çok kritik önemde.