Hava Durumu

Ajan savaşları kime yaradı?

Yazının Giriş Tarihi: 18.03.2018 08:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.03.2018 08:23

Almanlar ile Fransızları karşı karşıya getiren ve kurşuna dizilerek öldürülen Mata Hari... 2. Dünya Savaşı sırasında Almanların hesabına çalışan ve hatta bir dönem Türkiye'de de görülen İlyas Banza... Arapların Osmanlı'yı devirme planları için kullandığı ve o dönem Araplar için halk kahramanına dönüşen Arabistanlı Lawrence... Ya da Kurtuluş Savaşı döneminde ortaya çıkan ve birçok film ve kitaba esin kaynağı olan İngiliz Kemal...
İstihbarat savaşları, insanlığın medeniyetle tanışmasından beri varlığını sürdürüyor. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında büyük bir değişim sürecine giren istihbarat örgütleri, yüksek teknolojiye ayak uydurmada başarılı oldukları kadar başarısızlıkla da yüzleşmek zorunda kaldı. Yakın dönemde FBI tarafından yakalanan Rus ajan, nam-ı diğer Kızıl Ajan Anna Chapman, işin magazin boyutu da düşünüldüğünde büyük ilgi görmüştü.
Kızıl Ajan, Hollywood sinemasının uzun yıllardır bıkmadan usanmadan işlediği çekici Rus ajan tiplemesinin en somut ve canlı örneğiydi. ABD ile Rusya arasında yeniden Soğuk Savaş rüzgarları estirmişti. Böyle bir girizgahtan sonra neden bu konuyu işlediğimizin yanıtı olan noktaya geçelim...
James Bond'a taş çıkartan ajanlar hâlâ uluslararası arenada gerek silah, gerek uyuşturucu, gerek petrol, gerekse insan kaçakçılığı alanlarında cirit atmaya devam ediyor. Bu konuda ABD, Rusya, İngiltere, Almanya, Rusya ve Çin'in çok iyi olduğu gayriresmi olarak dile getirilir. Diplomaside ortalığı karıştıtan son olay ise malum İngiltere ile Rusya arasında patlak verdi.
'Çifte ajan' Sergey Skripal ve kızı Yulia'nın zehirlenmesi, İngiltere ile Rusya'yı tabiri caizse horoz dövüşüne tutuşturdu. İngiltere'ye göre Skripal ve kızını, Ruslar kendilerine has bir zehirleme usulüyle komaya soktu. Ruslar ise Skripal'in 1990'dan itibaren İngilizlere, Avrupa'daki Rus istihbaratçılarının bilgilerini sızdırdığını iddia ediyordu.
Takas edildikten sonra artık belki de başına kötü bir şey gelmeyeceğini düşünen ve İngiltere'de bir kasabada mazbut bir yaşama başlayan Skripal, hayattayken yaptıklarından çok zehirlenmesiyle ortalığı birbirine kattı. Bir anlamda 'en son misyon'u daha etkili oldu denilebilir.
İlk atağı İngilizler yaptı... MI6 adlı istihbarat örgütleriyle nam salan İngilizler, 23 Rus diplomatı sınır dışı etme kararı aldı ve geri adım da atmadı. Ruslar geri kalır mı? Tabii ki hayır. Onlar da aynı sayıda İngiliz diplomatı 'istenmeyen adam' ilan etti ve sınır dışı kararı aldı.
Oynadığı reklamlar, yer aldığı şovlarla milyoner olan ve dünyanın 'cennet' köşelerinde tatil yapan Kızıl Ajan'ın aksine sakin hayatının son safhasında komaya giren Skripal'in zehirlenmesi, Rusya'nın Avrupa'da hâlâ ciddi anlamda söz sahibi olma iddiasını gösterdi. Öyle ki Rusya, İngiltere'nin St. Petersburg'daki başkonsolosluğu da kapatma kararı aldı.
Yetmedi... İngiltere'ye Rusya'ya karşı herhangi bir düşmanca adımın daha atılması halinde, Moskova'nın karşılık verme hakkını elinde bulundurduğu uyarısı yapıldığı vurgulandı. Kısa süre öncesine kadar büyük korkuya yol açan füzesiyle küresel meydan okumasını gerçekleştiren Rusya, açık açık tehdit etmekten kaçınmıyor. İngiliz yetkililer ise "Sorunumuz Rus halkı ile değil, Devlet Başkanı Putin ile" şeklinde açıklamalarla daha düşük tonda seyrediyor. Görünen şey, iki ülke arasındaki gerilimin daha tehlikeli noktalara varacağı. Yeni haftada daha çarpıcı kararlar duyabiliriz.
Ne var ki bu kriz, asıl ABD Başkanı Donald Trump'ın işine yaradı. Seçim döneminde Ruslarla işbirliği yaptığı ve onlardan aldığı destekle seçildiği iddiaları hâlâ gündemde olan Trump, Rusya konusunda gördüğü baskının bu olayla azalacağını düşünüyor olabilir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.