Hava Durumu
Web.tv
Dış politikada Yenikapı ruhu
Yazının Giriş Tarihi: 16.10.2016 07:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.10.2016 07:11
Türkiye’nin etrafı için bahsedilen ateş çemberi gerçekten durumu en iyi özetleyen bir tabir… Özellikle doğu ve güneydoğusunu kuşatan terör cepheleri, çağdaş medeniyet gereksinimlerini yerine getirme noktasında Türkiye’nin önüne çıkarılmak istenen engeller olarak mevcudiyetlerini sürdürüyor.
Topraklarımızın içinden ya da dışından ateşlenen her mermi, atılan her bomba yüreklere ateş düşürmenin yanı sıra gelişme damarlarını da tıkıyor. Sadece finansal açıdan değil kültür ve turizm faaliyetleri bakımından da bedellerini ödüyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ekonominin toparlanması için çok büyük çaba gösterildi. Daha bir o kadar çabanın da gösterilmesi gerekiyor.
Böylesi bir süreçte başkanlık tartışmasına da kilitlenen Türkiye’nin dış politikada atacağı adımlar, eskiye nazaran etki alanı çok daha geniş sonuçlara yol açacak. Önümüzdeki süreçte özellikle Irak ve Suriye endeksli gelişmeler, iç politikada da belirleyici faktörler olacak.
YENİKAPI RUHU…
Yenikapı ruhu üzerinde tartışmalar sürse de özellikle dış politikada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dış polikaya ilişkin meselelerde asgari düzeyde ortak noktalarda buluştuklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Dış güçlerin Türkiye üzerinde oynamaya çalıştıkları oyunlara dikkati çekme ve Ankara’yı suçlayan açıklamalara gösterdikleri tepkiler benzer… Yenikapı ruhunun çok fazla tatmin etmese de dış politikada da etkisinin hissedilmesi Türkiye’nin sınırlarının dışında tek ses olması açısından son derece önemli.
İçeride güçlü olmayanın dışarıda güçlü olması görülmüş şey değildir. Sağlam ekonomi, düzeyli ve temel meseleleri çözülmüş olan bir siyasetle dış politikada cesur adımlar atmak mümkün olabilir.
Zemini sağlam olmayan bir binanın dışını ne kadar süslerseniz süsleyin, ciddi bir sarsıntıda yerle bir olmaya mahkumdur. Bu açıdan dış politikada mümkün mertebe tek seslilikte buluşulacak ortak noktalar arttıkça Ankara’nın sesi özellikle batıdaki platformlarda çok daha gür çıkacaktır.
Topraklarımızın içinden ya da dışından ateşlenen her mermi, atılan her bomba yüreklere ateş düşürmenin yanı sıra gelişme damarlarını da tıkıyor. Sadece finansal açıdan değil kültür ve turizm faaliyetleri bakımından da bedellerini ödüyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ekonominin toparlanması için çok büyük çaba gösterildi. Daha bir o kadar çabanın da gösterilmesi gerekiyor.
Böylesi bir süreçte başkanlık tartışmasına da kilitlenen Türkiye’nin dış politikada atacağı adımlar, eskiye nazaran etki alanı çok daha geniş sonuçlara yol açacak. Önümüzdeki süreçte özellikle Irak ve Suriye endeksli gelişmeler, iç politikada da belirleyici faktörler olacak.
YENİKAPI RUHU…
Yenikapı ruhu üzerinde tartışmalar sürse de özellikle dış politikada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dış polikaya ilişkin meselelerde asgari düzeyde ortak noktalarda buluştuklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Dış güçlerin Türkiye üzerinde oynamaya çalıştıkları oyunlara dikkati çekme ve Ankara’yı suçlayan açıklamalara gösterdikleri tepkiler benzer… Yenikapı ruhunun çok fazla tatmin etmese de dış politikada da etkisinin hissedilmesi Türkiye’nin sınırlarının dışında tek ses olması açısından son derece önemli.
İçeride güçlü olmayanın dışarıda güçlü olması görülmüş şey değildir. Sağlam ekonomi, düzeyli ve temel meseleleri çözülmüş olan bir siyasetle dış politikada cesur adımlar atmak mümkün olabilir.
Zemini sağlam olmayan bir binanın dışını ne kadar süslerseniz süsleyin, ciddi bir sarsıntıda yerle bir olmaya mahkumdur. Bu açıdan dış politikada mümkün mertebe tek seslilikte buluşulacak ortak noktalar arttıkça Ankara’nın sesi özellikle batıdaki platformlarda çok daha gür çıkacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar
