Enerjide devler ligine

Yakın bölgemizde yeni krizlerin hemen her gün şekil değiştirerek patlak verdiği bir gerçek. Küresel ekonominin zor bir dönemden geçtiği günümüzde askeri operasyonlardan çok ekonomik-diplomatik müdahaleler sonuca bakıldığında daha verimli oluyor.
Sert güç olarak tanımlanan askeri müdahaleleri kullanan ülkelerin ekonomik, askeri ve siyasi anlamda çok dikkatli olması gerekiyor. Aksi halde bu 3 başlık altında ele geçecek yüklü faturanın ağır sonuçları kaçınılmaz olur. Bugün dünyanın dört bir yanında üzerinde gerginlik olan toprakların enerji hammaddesi ve enerji koridorları açısından stratejik önemde olması tesadüf değil.
Önceki akşam BTSO'nun 53. İstişare Toplantısı'nda Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ile birlikte iş dünyasıyla buluşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın 'ekosistem' vurgusu çok önemliydi.
Küresel sermayenin bir süredir batıdan doğuya kaydığını vurgulayan Albayrak'ın "2030'a kadar dünyadaki ekosistem başka bir noktaya ilerliyor. Çin ve Hindistan'ın gayri safi milli hasılası büyümeye devam ediyor. Ülkemizin ihracatında dünyanın yarısı olan iki ülkenin payı ise yok denecek kadar. Yeni pazarları genişletmemiz lazım. Dünyanın yarısını asla yok sayamayız" sözlerini iyi okumak gerekiyor.
Çin ve Hindistan'ın yakın dönemde kat ettiği mesafe, uluslararası ilişkilerle doğrudan ya da dolaylı ilgisi olan herkesin farkında olduğu bir husus. Ancak Albayrak'ın da ifade ettiği nokta, enerjiyle ilgili. Ticaret dengesinin değiştiğini kaydeden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, bütün yolların bir şekilde Anadolu'dan geçtiğinin altını çizdi. Batının coğrafi keşiflerinden sonra Anadolu'nun öneminin azaldığı söylenegelse de değişen küresel dengeler Anadolu'yu bugün yeniden devler ligi sahnesine çıkarıyor.
Altyapısı, kalifiye işgücü, teknolojik yatırımlarıyla Anadolu'nun istenen seviyelere gelmesi, bu 'değişen' ekosistemin değişkenliğini daha da artıracaktır. Zira ülkemiz yenilenebilir enerji kaynakları noktasında muazzam bir zenginliğe sahip.
Bu alanda çok ciddi mesafeler kaydedilse de daha kat edilecek uzun bir yol var. Yenilenebilir enerji noktasında devler liginde boy ölçüşmek için kamunun olduğu kadar özel sektörün de taşın altına elini daha fazla koyması gerekiyor.
Enerji tedariki ve yenilenebilir çalışmalar noktasında kentimiz Bursa da çok ciddi bir potansiyele sahip. Özellikle rüzgâr ve güneş enerjisi konularında kamu eliyle oluşturulan fırsatlar özel sektör tarafından sabırla değerlendirilirse Bursa'nın enerji trafiğinde stratejik bir durak olması kaçınılmaz hale gelir.
Albayrak'ın Bursa'da açıkladığı gibi 12 Haziran'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azeri mevkidaşı Aliyev'in katılımıyla hizmete alınacak Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı TANAP, Türkiye'nin küresel enerji platformunda çok önemli bir üs haline gelmesine son zamanlardaki en büyük katkıyı sağlayacaktır.
Yıl sonunda hayata geçirilmesi planlanan ilk yerli entegre güneş fabrikası, bu yıl temeli atılacak rüzgar türbini fabrikası ve Akdeniz'de sonbahara doğru başlatılacak sondaj çalışmaları ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azalttığı gibi hem dış politikada hem de küresel ekonomi platformunda gücünü artıracaktır.