Fitil ateşlendi

Küresel belirsizliklerin piyasaları nasıl oynak hale getirdiği gün gibi ortada. ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, adeta yeni bir Soğuk Savaş döneminin öncüsü konumunda görülmeye başlandı.
Bu iki liderden, siyasi geleceği belirsiz olan bugünkü tabloda Trump gibi gözüküyor. Zira hemen hemen her icraatıyla şaşırtan Trump, bir yandan yönetim kadrosunda deprem etkisi yaratan görevden almalar ve görevlendirmelere imza atarken diğer yandan da yakın ve uzak bölgelerdeki ülkelerle savaşın eşiğine getirecek hamlelere inatla devam ediyor.
Trump'ın yakın zamanda İsrail'in başkentinin Kudüs olduğunu resmen duyuran icraatının bölgede çok ciddi sıkıntılara yol açacağını daha önceki yazılarımda ifade etmiştim. Öyle de oldu, oluyor ve olacak da...
İsrail'in ablukası altındaki Filistin'in Gazze Şeridi'nde uzun süredir büyük sıkıntılar yaşanıyordu. Özellikle insani kriz noktasında uluslararası çabaların sekteye uğratılması, 'açık bir cezaevi' olarak tanımlanan Gazze'deki trajedilere yeni trajediler ekledi. Trump'ın Kudüs kararının da etkisiyle Gazze'nin dış dünyadan izole edilmesi içerideki öfke katsayısını her geçen gün artırıyor.
Cuma günü doruğa ulaşan olaylarda son rakam, en az 16 Filistinlinin İsrail'in saldırıları sonucu hayatını kaybettiği şeklindeydi. Binden fazla da yaralı var. Durum, rakamlarla özetlenemeyecek kadar vahim. Filistinlilerin geçmişlerine sahip çıkma adına yaptıkları Büyük Toprak Yürüyüşü'nde gerçek mermi kullanıldığı yönündeki haberler uluslararası adalet mekanizmalarını harekete geçirecektir.
İngiltere-Rusya geriliminin ABD ve AB ile Rusya arasında bir cepheleşmeye yol açtığı dönemde Gazze'ye karşı duyarsız kalınması dikkati çekici. 2014'ten bu yana en kanlı günün yaşandığı Gazze'de tansiyon kolay kolay düşecek gibi görünmüyor. Kuveyt'in girişimiyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde gerçekleşen 'acil' toplantıdan çıka çıka 'soruşturma açılma çağrısı' çıktı. Dikkat edin, sadece bir çağrı...
Filistinliler, Büyük Toprak Yürüyüşü'nü 6 gün olarak planladı. Yani önümüzdeki günlerde yeniden alanlara çıkacaklar ve müdahale de muhtemelen yine orantısız olacak. Türkiye'nin Gazze konusundaki hassasiyeti uluslararası arenada çok iyi biliniyor. Böyle bir dönemde Ankara'nın atacağı adımlar, vereceği tepki küresel mekanizmaları harekete geçirebilir. Trump'ın Kudüs kararına karşı BM'de dikkati çeken bir başarıya imza atan Türkiye'nin Gazze konusunda izleyeceği yol haritası Suriye'deki gidişatı bile etkileyecektir. Gazze'deki ateş, sadece kendi içinde yanmakla kalmayıp büyük bir alana yayılabilir...