Hayat öpücüğü

Kim derdi ki Kore'nin düşman kardeşlerinin liderleri, küresel anlamda kaosun sürdüğü bir dönemde gün gelecek el ele verip tarihi bir barışa vesile olarak tarihe adlarını altın harflerle yazdıracak! O gün geldi, hem de pek ihtimal verilmeyen bir süreçte. Kore Yarımadası için tarihi barış süreci hem resmen, hem de fiilen başlamış oldu.
Peki, kim bu barış anlaşmasına imza attı? Kuzey Kore'nin 'şımarık' lideri olarak tanımlanan Kim Jong-Un ve Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in... İki liderin Panmunjom Ateşkes Köyü'nde sınırın her iki tarafında sergiledikleri görüntüler, bence uluslararası ilişkilerde yeni bir devrin kapılarını ardına kadar açmıştır.
Son dönemde özellikle ABD Başkanı Donald Trump'la karşılıklı açıklamalar ve tehditler nedeniyle savaşın eşiğine gelen Kuzey Kore lideri, hiç kuşku yok ki bu barışın en öne çıkan parçasıdır. Yarımadayı nükleer silahlardan arındırıp kalıcı ateşkes için el sıkışan iki lider, esasında tüm dünya adına bir barışa imza attı. Öyle ki Trump da, Çin yönetimi de bu tarihi adımı alkışladı.
Şu bir gerçek ki finansal anlamda bir küresel kriz fırtınasının kavurduğu uluslararası arena için bu barış, bir nevi hayat öpücüğü oldu. İsrail-Filistin geriliminin neredeyse her gün can aldığı, Suriye'de iç savaşın daha da içinden çıkılmaz bir hal aldığı, terörün Ortadoğu başta olmak üzere pek çok bölgede hüküm sürdüğü, Batı-Rusya geriliminin zirve yaptığı bir dönem için bu adım, rahat bir nefes alınması demek.
Kuzey ve Güney Kore arasındaki barış sürecine ABD ve Çin'in de aktif olarak katılacak olması, işin sağlama alınması noktasında ciddi niyetlerin olduğunu gösteriyor. Barış ve umudun simgesi olsun diye sınır bölgesine 'barış ağacı' da diken iki lider, ektikleri barış tohumlarının sonsuza kadar yeşermesini umut ettiklerini söyledi. Umarız öyle de olur.
Savaşların, krizlerin, gerginliklerin hemen her şey için olumsuz sonuçlar doğurduğu gerçeğinden hareketle bu rahatlatan adımın sonuçları sadece yarımadayı değil tüm dünyayı etkileyecektir.
Bu zirve, esasında ilk değil. Daha önce iki ülke arasında liderler düzeyinde iki kez zirve yapılmıştı ancak ilk kez bir Kuzey Kore lideri, Güney Kore topraklarına adım attı, aynı şekilde Güney Kore lideri de karşı tarafın topraklarına bastı. İlk kez bu kadar samimi görüntüler sergilendi. Bu samimi görüntülerin odak noktasındaki ismin, kısa süre öncesine kadar ABD'ye yönelik nükleer füze tehditleriyle dünyayı gerim gerim geren Kim Jong-un olması gerçekten şaşırtıcı.
Çok değil eylül ayında 6. nükleer denemeye imza atan Kim Jong-un, bir anlamda savaşın da barışın da anahtar ismi olduğu mesajını tüm dünyaya vermiş oldu.
Liderlerin niyetleri ya da samimiyetleri noktasında pek çok şey söylenebilir ama aslolan bu barış adımının, sadece bir adım olarak kalmaması. Sembolik zirvenin ardından iki ülkenin daha cesur adımlar atarak, barışa 'dışarıdan' bir olumsuz müdahaleye meydan vermemeleri gerekiyor. Aksi halde, büyük umutlarla bir adımla başlayan bu uzun yolda en başa dönülür. Hatta daha da geriye gidilerek bölgede çok kapsamlı bir savaş başlarsa küresel anlamda hepimizi zor günler bekliyor olacak.