Maslahatgüzarın Bursa mesajları

Geçen hafta ABD'nin Türkiye'deki bir numaralı diplomatı konumunda olan Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Philip Kosnett ile bir otelde yapılan yerel basınla mini buluşma özelliğindeki röportajda sıcak gündem başlıklarına yönelik verdiği yanıtları kaleme almıştım. Deneyimli diplomatın gündemin ağır maddeleriyle verdiği yanıtların ivediliği nedeniyle yazının ilk bölümü, doğal olarak bu konulara ayrıldı.

Gelelim diğer açıklamalarının içeriğine... Yıllar önce başladığı Türkiye macerasının bugünkü bölümünde bir anlamda kariyerinin zirvesine çıkan Kosnett, ta ki ABD yönetimi tarafından bir büyükelçi atanana kadar ABD'nin Türkiye'deki bir numarası olmaya devam edecek. Şu an 40 civarında büyükelçiliğe asaleten atama yapılmadığını söyleyen Kosnett, bu durumun Türkiye'ye yönelik 'ilişki seviyesini düşürme' gibi bir mesaj olarak anlaşılmaması ve rutin bir şey olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Üstelik bu vurguyu, daha soru yöneltilmeden sohbetin başında ifade etti.

Söze başladığı ilk dakikalarda Bursa'ya geliş sebebini "Bu gibi ziyaretlerde bulunduğumda öğrencilerle bir araya gelmeye, fabrikaları gezmeye çalışıyorum. Genel olarak iki ülke arasındaki ilişkiye dair algısı, hükümet yetkililerinde farklı olabilecek insanlarla bir araya gelmeye çalışıyorum. Bursa'da öğrencilerle bir araya geldim. Türkiye'de nasıl bir gelecek gördüğümü sordular. Ben de onlara ilk geldiğimden bu yana Türkiye'nin çok daha canlı ve özgüvenli bir ülke olduğundan bahsettim. Artık sadece bölgesel değil, küresel bir güç de olmaya başladığını belirttim" ifadeleriyle özetledi.

Bir sonraki gelişinde Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası başta olmak üzere kent dinamiklerine de ziyarette bulunmayı çok istediğini ifade etti. Kosnett'in siyaset, bürokrasi ve iş dünyasıyla buluşmadan önce öğrenciler ve medya temsilcileriyle bir araya gelmesi dikkati çekici. Bu, ABD'nin yeni dönemde sivil topluma daha da önem verdiğini gözler önüne seriyor.

ABD'nin şu anki 1 numaralı diplomatının iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım imkanlarına yaptığı vurgu da önemli. Deneyimli diplomat, hâlâ keşfedilebilecek fırsatlar olduğunun da altını çizdi. Maslahatgüzara göre, siyasi ilişkiler normal boyutta ilerlemeyi sürdürürken, hem Türk hem de ABD şirketleri yatırım ilişkilerini geliştirmek ve daha da keşfetmek yönünde güven kazanacak.

Kosnett'in verdiği rakamlar ve yorumlar da önemli: Geçen yıl iki ülke arasındaki ticaret hacmi 19 milyar dolar seviyelerindeydi. ABD'nin Türkiye'deki doğrudan yabancı yatırımı 10 milyar doları bulmuştu ve Türkiye'nin ABD'deki doğrudan yabancı yatırımı 820 milyon dolar boyutlarında. Türkiye'de faaliyet göstermekte olan bin 700 Amerikan şirketi bulunmakta. Ancak ilişkilerimizi geliştirmek için fırsatlar hâlâ var.

Kosnett, ticari ilişkinin derinleşmediğine dikkati çekerken tarım ve ulaşımda büyük projelere imza atılabileceği mesajını da verdi. Gelelim Bursa ile ilgili vurgularına... 32 yıl önce Bursa'ya geldiğini söyleyen Philip Kosnett, tarihi ve kültürel dokunun korunduğunu ve zenginleştiğine vurgu yaptı. Bursalıların artık bir dünya vatandaşı statüsünde sayılabileceğini söylemesi de ilginçti. Bursalılar için dünya vatandaşlığı kavramı pek sık duyduğumuz bir şey değil.

Öyle görünüyor ki Philip Kosnett görevde olduğu sürece Bursa'nın ABD diplomasisi ve iş dünyası için ağırlığı artacak. Büyükelçi atanmadan Bursa'daki resmi ziyaretlerini gerçekleştirirse, değerlendirmelerinin yansımalarını da görmüş olacağız.