Satranç zamanı…

Kralların oyunu olarak da bilinen satranç, Ortadoğu coğrafyası için icat edilmiş olmalı! Yakın bölgemizde olup bitenler, 24 saat içerisinde o kadar büyük dönüşümlere uğruyor ki takip etmek, bir adım sonrasını tahmin etmek iyice güçleşmiş durumda.
Her bir taş, başka bir taş tarafından desteklenmezse kısa süre içinde ‘şah’ çekilir, manevra alanın yoksa ‘mat’ olursun. İsrail-Filistin geriliminde yeni sayfalar açılırken Suriye’deki iç savaşın gidişatı, daha da kritik bir önem taşımaya başladı.
ABD’de yakın zamanda başkan ve yönetimi değişecek. Eğer Trumph seçilirse bazı politikaların ve yaklaşımların değişmesi gerekecek. Eğer seçilen kişi Clinton olursa en azından geçmiş ziyaretler ve görüşmelerde atılan temellerin üzerine bir şeyler koymak zor olmayacak. 
Böylesine kritik bir zamanda Suriye odaklı gelişmeler, bölgede adeta bir nevi satranç ustası konumundaki aktörlerin yapacağı hamleleri çok önemli yapıyor. Her yapılan hamlenin bulacağı karşılık çok iyi hesap edilmeli ki atacağımız bir sonraki adım boşa gitmesin…
Satrançta ‘kale’ ile ‘şah’ın yer değiştirmesiyle yapılan ‘rok’ hamlesi kadar ‘piyon fedası’ da önemlidir. Piyonları öne sürerseniz eğer sonrasında çok daha cesur hamleler yapabilirsiniz. Ama kaybettiğiniz taşı bir daha alma imkânınızın olmadığını da unutmamalısınız!
Cerablus’u IŞİD’den temizlemek için başlatılan ‘Fırat Kalkanı’ harekâtının kısa sürede başarıya ulaşması, Türk dış politikasının Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’da daha fazla etki alanında söz sahibi olmasını sağlayacaktır. Sonrasında YPG’ye odaklanılan harekâtın sonuçları, Türkiye’nin Suriye denkleminde ABD ve Rusya kadar söz sahibi olmaya hazırlandığının göstergesi…

ABD-RUSYA YAKINLAŞMASI…

Başkanlık seçimine odaklanan ABD yönetiminin, Suriye krizini orta vadede bir çözüme ulaştırma niyetinde olduğu söylenebilir. Bu nedenle Rusya ile diplomatik görüşmeler son günlerde hiç olmadığı kadar yoğunlaştı. Son görüşme, iki ülke dışişleri bakanları arasında gerçekleşti.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov arasında İsviçre Cenevre’de yapılan görüşme, tam da Türk Ordusu’nun Cerablus harekâtının ve YPG’ye operasyonunun arkasından gerçekleştiği için çok daha farklı anlamlar içeriyor.
İnsani yardımlar ve ateşkes için bir araya gelen ancak pürüzler nedeniyle esaslı bir tokalaşma yapamayan iki diplomatın, ‘Türkiye’ konusunda da farklı cephelerde oldukları ifadelerine yansıdı. Cerablus operasyonu için Rusya sesini çıkarmasa da ‘Rejime rağmen girdiler’ eleştirisinde bulundu. ABD ise ‘Bağımsız Kürt devletini desteklemiyoruz. Dostumuz Türkiye’nin hassasiyetini anlıyoruz’ dedi. Fikirler farklı olsa da çok ciddi bir çatışma olmadığı söylenebilir. Bunda kısa süre önce Ankara-Moskova hattındaki buzların erimeye başlamış olması etkili oldu. Rusya’yla başlatılan normalleşme süreci, Cerablus operasyonunun sorunsuz yapılmasına zemin sağlamış oldu. Başında da ifade ettiğim gibi bölgede iyi bir satranç oyuncusu olmak lazım. Başka çaresi yok…
İyi pazarlar…