İnsanlığın sonunu virüsler değil yine insanoğlu getirecek

Şu anda insan ırkı, aralarında iklim değişikliği, nükleer savaş, salgın hastalık ve virüs ile dünyaya dev bir göktaşının çarpması gibi potansiyel ölümcül tehditlerle karşı karşıya. Son yüzyıla kadar iklim değişikliği ve nükleer savaş daha ağırlıkta iken gelecek kurgulandığında ortaya göktaşı çıkıyordu.

Küçük bir ihtimal olan virüs ve salgın hastalık ise geldiğimiz şu ortamda insanoğlunun yeryüzünden silinmesinin en büyük tehdidi oldu. Bu tehdit mutasyona uğraması ve yeterinde aşı üretilememesi ile gün geçtikçe artmaya ve insanoğlunun geleceğini adeta yok etmeye doğru ilerlediği su götürmez bir gerçek oldu.

İnsanlığın sonunu virüsler değil, yine vurdum duymaz insanoğlu getirecek. Salgına rağmen eğlence mekanları ve sokaklar dolu. AVM'ler dolup dolup taşıyor. Maskeler çenelerde.

1980'li yılardan önce, dünyanın gökyüzünden gelebilecek büyük taşların yol açabileceği büyük, küresel felaketlere açık olabileceğini düşünmemiştik. Ancak varoluşsal risk uzmanlarına göre dünyanın sonunun bir göktaşı çarpmasıyla gelmesi ihtimali, insanoğlunun kendi yarattığı risklere kıyasla uzak bir ihtimal.

20'inci yüzyılın ortalarına kadar, gayet güvenli bir yerde yaşadığımızı düşünüyorduk ama artık bu değişti.

Doğal kaynakların azalması riskiyle birlikte pek haberlerde yer almayan bir tehdit. Kötü hissettiren şeyleri pek düşünmemeyi tercih ediyoruz.

1918'deki İspanyol gribi salgınına dünya nüfusunun yüzde 50'si yakalanmış ve 100 milyon kişi hayatını kaybetmişti.

Salgın, dünyada büyük bir hareketlilik varken, insanlar savaştan geri dönerken ve birbirlerine çok yakın yaşarken yaşanmıştı. Şimdi aşı geliştirme konusunda çok daha ileri bir düzeyde olsak da, küreselleşme yeni tehlikeleri beraberinde getiriyor. İspanyol gribi döneminde insanlar tren ve gemiyle seyahat ediyordu, ancak hava seyahati çağında hastalıklar her zamankinden daha hızlı yayılıyor. İnsanoğlu bu tehtide daha ne kadar görmezden gelecek bilemiyorum ama bildiğim bir şey var o da: "İnsanlığın sonunu virüsler değil, yine vurdum duymaz insanoğlu getirecek."