Bursaspor takımının maçın her anında oyuna ortak olması, fiziksel ve zihinsel direnci devrenin sonunda Pinto’nun şahane golüyle sonlandı.
Skorda yakalanan dengeyle ilk kırk -beş dakikanın kapanması ben dahil herkeste “Bu iş tamamdır” algısı yarattı.
Bursa’da açtığımız Avrupa Ligi kapısından içeri girdik diye düşünürken Ozan’ın şanssız bir şekilde sakatlanması Yeşil Beyazlılar’ın takım bütünlüğünü bozdu.
İkinci yarının hemen başında Sestak ve Gökçek ile rakip kalede tehlike yaratan Timsah, aslında psikolojik üstünlüğü de yakalamıştı. Ancak üçüncü çeyreğini başında arka arkaya iki gol yemesi Bursaspor takımının bütün planlarını alt üst etti. Bir de bu olumsuz duruma Basser’in atılması eklenince Yeşil Beyazlılar’ın yapacağı tek şey oyunu penaltılara götürmesiydi. Ama Timsah’ın gücü buna yetmedi.
İkinci uzatma dakikalarında yediğimiz saçma sapan bir golle Avrupa hayal oldu.