Farkında mıyız?

Bursaspor bu hafta çok kritik bir maç kazandı ve adeta geri döndü. Kayserispor karşısındaki Yeşil Beyazlı oyuncular, istekli, tepkili ve coşkulu bir oyun ortaya koyarak koşu kalitelerini de yukarıya çıkarıp, rakibe pozisyon vermeden 3 puanı cebine koydu. Ve camiada oluşan gerginliği bir nebze olsun azalttı.
Şimdi; ne geçen hafta farklı kaybettiğimiz Galatasaray maçından sonra oluşan kötü havanın etkisiyle yapılan felaket senaryoları kadar berbat durumdayız.
Ne de, Kayserispor karşısında kazanılan özgüvenin yarattığı sevinç çığlıkları kadar çok iyiyiz.
Yani, bu sezon büyük Bursaspor ara takım pozisyonunda. Dört İstanbul takımı karşısında geçmişi arayan, diğer takımlar için de Yeşil Beyazlı büyük forma ve psikolojik üstünlüğü her zaman avantajı olan.
Kazanması, kaybetmesi teknik, taktik tercihler ile birlikte içsel, dışsal motivasyonlarla gerçekleşen bir durumdayız açıkçası.
Cuma günü gördüğüm en güzel şey, reaksiyon gösteren, tepki veren kazanmak adına fedakarca agresif mücadele eden bir takım vardı sahada. Ve o grubun içinde gerçek bir efsane olan, Pablo Martin Batalla vardı ki yeşil zeminde yapması gerekeni yapan.
Sürekli ekstra peşinde koşan küçük bir devdi adeta.
Mesela bir pozisyonda topu kazanan o, sağdaki Barış'a atan o, pozisyona girerek Barış'tan topu alıp orta yapan da oydu. İnanın ben izlerken yoruldum. Bir de üstüne gol pasını verip en çok koşan da o olunca...
Ne mutlu bize... İyi ki varsın büyücü demek geliyor içimden.
Kazanmak için bütün olmak önemlidir. İşte bu noktada öne çıkan birkaç isim de, kaleci Harun ile birlikte, gerçek yerinde oynayan Ertuğrul ve savunmanın dikkat disiplini takdire değerdi. Savunmanın önünde oynayan Abdullahi Shehu gerçek bir savaşçıydı. Hücum bölgesindeki Bogdan Stancu durmadan didindi uğraştı. Belki kaliteden uzaktı ama tam bir gönüllüydü. Emeğinin karşılığını attığı şık bir golle almış oldu.
Teknik patron Paul Le Guen'in maç krize girdiği dakikalarda, cesurca yaptığı hamle takdire değerdi. Orta alanda John Bostock'ı alıp, Moussa Sow'u almak maçı kurtarmak adına alınan riskti ama karşılığını aldı. Sonrasında Grozav hamlesi de bunun karşılığı gibiydi. Yani cesurlar kazanırdı öyle de oldu.
Sonuçta algılarımız açık ve farkındayız. Divan durumunun, yönetimsiz ve Osmanlı maçının yazıları da gelecek günlerde...