Söylem / Eylem

Ne kimyası kalmış nede ruhu, gönderdiğin bütün oyuncularda bir kusur bulmuşsun, kimi inançlarından, kimin yaşamından bazıları da tercihlerinden gitmiş. Şampiyon olduğumuz yıl Ertuğrul Sağlam’ın bir sözü hiç aklımdan çıkmıyor, “Yüksek karakterli oyunculara sahibiz.” Söylem ve eylemin bu kadar birbirine karıştığını hiç bu kadar görmemiştim.
Gelelim maça Fenerbahçe ikinci devre 2-1 mağlup durumda. Aykut Kocaman oyuna Cristian,Sow ve Mehmet Topuz’u gönderiyor. Oyunun gidişatı bir anda değişiyor ve gollerde art arda gelerek skor avantajı da Fenerbahçe’ye geçiyor. Bursaspor’da ise Ertuğrul Sağlam oyuna genç Okan Deniz, Batuhan ve son dakikalarda Tahacan’ı sürerek maçı koparmaya çalışıyor. Adı üstünde genç oyuncular, oynatarak kazanmalıyız yüzde yüz doğru. Ama yavaş yavaş. Önce fiziksel ve zihinsel olarak hazırlamalıyız. Ancak böylesi zorluk derecesi yüksek bir karşılaşmada değil. Birde yarı sahada Şener’i beğendim. İlk maçı olmasına rağmen hiç sırıtmadı. Atletik bir yapısı var ve iyi orta yapıyor.
Sol kanat için ise yorumu Ertuğrul Sağlam’a bırakıyorum. Çünkü o teknik patron en iyi o bilir. Yeşil Beyazlı bütün oyuncuların özelikle ikinci devre sağanak yağmur altında gönülden mücadeleleri takdire değerdi. Ama yeterli değildi. Sonuçta kimse bana fakir edebiyatı yapıpta, “Sonuç normal. Rakip Fenerbahçe, zengin kulüp, oyuncuları pahalı” demesin. Yoksa 2009-2010 sezonunu kimseye anlatamazsın.