Umudumuz var!

Her iki takımı ele aldığımızda Bursaspor’un bu maçı 3 puanla kapatması gerekiyordu. Çünkü rakibe göre kimliği oluşmuş, daha karakteri belli olan bir takım. Tamam, Sergen Yalçın’ın Gaziantep’i formda ama; maçı yaşadığımızda bende bıraktığı izlenim bu. Sahanın içine girdiğimizde ise ilk yarıda oyunun hemen başlarında Antep’in Cenk ile attığı sayılmayan golü, Bursaspor’da Belluschi’nin kaçırdığı bir pozisyon, Taiwo’nun direkten dönen topu ve Sestak’ın güzel vuruşunun Karcemarskas tarafından çıkarılması… Koca 45 dakikada aklımızda kalanlar bunlar. Bir de her iki takımın da aşırı kontrollü oynama isteği, hücum zenginliği yaratmasını engelledi. Hadi Bursaspor’un deplasmanda olmasından dolayı bu durumu anlayabilir ama kendi evinde Kırmızı Siyahlıların daha istekli ve daha coşkulu oynaması gerekirdi. İkinci 45’te Yeşil Beyazlıların daha öne oynaması Kazım ile net pozisyonlar üretmesini sağladı ama skor yapamadı. Ayrıca Civelli’nin Timsah adına oyunu riske ederek Antep kalesinin yakınlarında olması dikkat çekiciydi. Yeşil Beyazlıların hücumdaki önemli kozu Ferhat Kiraz’ın da yaptığı bütün hücum girişimlerinin birçoğunu yarımda bırakması onun gibi bir yeteneğe yakışmadı. Antep takımının ikinci yarıda, Timsah’ın kalesini unuttuğu oyunda tek etkili atağı Şenol’un ortasında Cenk’in direkten dönen kafa vuruşu vardı. Timsah ise kazanmak adına oyundaki mesafeyi daraltması gerekiyordu. Ama Yeşil Beyazlı oyuncular, “kaza golü yerim” endişesiyle oyunu riske edemediler. Ve bence kolay kazanacakları bir oyunda 1 puanla yetindiler. Bursaspor için bu maç ligin ikinci yarısına umut oluşturma adına önemliydi. Onun için Gaziantep deplasmanındaki 1 puan moral açısından gayet iyi oldu. Son söz 2014 yılı için oluşturduğumuz bütün umutların gerçek olması dileğiyle.