Büyük balık küçük balığı bakın nasıl yutuyormuş

AK Parti Nilüfer İlçe Başkanı Celil Çolak, önceki gün medyamızı ziyarete geldiğinde sohbet etme fırsatı bulduk.
Çolak’ı partisinin diğer ilçe başkanlarından ayırt eden özellikleri var.
Belki de bu yanı geçmişte pek çok değişik sivil toplum kuruluşlarında görev yapmış olmasının yansımasıdır…
Ama şu var ki, bu özelliklerinin içinde bence en belirgini, her konudaki fikirlerin aynı ortamda tartışılarak tek doğruda birle- şilmesinde gösterdiği çabadır.
Aynı zamanda Nilüfer Belediyesi AK Partili Meclis Üyesi olması hasebiyle kendisinden değerlendirme yapmasını istedik.
Nilüfer Belediyesi’nin en büyük yanlışının vatandaşa ait yerlerin “yeşil alanlar kazandırıyoruz” adı altında kiralamak amacıyla peşkeş çekilmesi olduğunu söylemesi ilginçti.
“İyi olan şeyler bizim eserimiz, kötü olanlar büyükşehir ve iktidarın” denilerek vatandaşın kandırılmaya çalışıldığını belirten Çolak, Nilüfer halkının bu konudaki şanssızlığının iktidar partili bir belediye anlayışından yoksun olmasından dolayı bir kıyaslama yapamaması olduğunu söylüyor.
CHP yönetimindeki Nilüfer Belediye Meclisi’nde kendilerine göre vatandaşın menfaati dışındaki kararlarda ret oyu kullanmalarının neticenin değişmesinde etkili olmadığı şeklinde algılanmaması gerekçesine ilginç bir yaklaşımla açıklık getiriyor.
“Nilüfer Belediyesi’nde alınan tüm meclis kararları, onay için Büyükşehir Belediye Meclisi’ne geliyor. Dolayısıyla buradaki meclis üye sayısını yüzde 70’ini AK Partili meclis üyeleri oluşturduğuna göre Nilüfer Belediye Meclisi’nde bizim ret oyu verdiğimiz kararlar burada da aynı şekilde ret görüyor”
Bundan şu anlaşılıyor…
Hani günlük yaşamımızda sık sık kullanırız ya.
“Büyük balık küçük balığı her zaman yutar” deyimi siyaseten geçerli olmaktadır.

Hukuk herkese ne kadar lazım?

Türkiye bir haftadır hükümetin, sözde devletin bütünlüğünü bozmaya yönelik faaliyetlerde bulunan Zaman gazetesi grubuna yönelik göz- altıları konuşuyor.
Bir taraftan da tartışılıyor…
Zaman gazetesi yöneticilerinin gözaltına alınışlarını televizyonlardan izlerken aklıma Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Uludağ Üniversitesi’nde altı ay kadar önce söylediği sözler geldi.
UÜ’nin düzenlediği bir etkinliğe katılan Arınç, burada öğrencilere Zaman gazetesi okumaları yönünde tavsiyelerde bulunmuştu.
O dönemler çevremde pek çok kez şahit olduğum için söylüyorum, sırf Gülen Cemaati’ne gazete alarak destek olduklarını göstermek için iş yerleri ve evlerine Zaman gazetesi aboneliği yaptırılıyordu.
Bir de bunu göstermek için gazeteyi gelip gidenlerin dikkatini çekmesi için hep göz önünde tutulurdu.
Benzer durum iktidar partisinden olan belediyelerde de aynıydı.
Aradan altı ay geçti ve ortaya çıkan fotoğraf, ülke tarihinde her daim çıkarılıp gösterilecek bir durum haline geldi. O sözüne ettiğin aynı kişiler şimdi Zaman gazetesi okumaktan vazgeçmiş hatta okuyanlara da karşı çıktıklarını görüyoruz.
Şimdi bu ikiyüzlülük değil de peki nedir?
Anlaşılan o ki, o gün öyleydi bugün böyle oldu, işine gelirse…
Bunlar hiç iyi şeyler değil.
Bugün onaysa yarın mutlaka sana olacaktır…