Çevre ve Şehircilik Bakanı’na duyurumdur

Dün ve bugünü kentimizde geçiren Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’ye bir süredir sormak istiyordum.
Her ne kadar Bakan Bey’in Bursa programında kentsel dönüşüm olsa da çevre adına birkaç önemli hususu kendisine iletmek istedim...
Ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan sanayi şehri olmasıyla övündüğümüz kentimizi gelecek adına bekleyen en büyük tehlike çevre kirliliğidir.
Bu konuda alınan önlemler çoğu zaman sanayiciden yana kullanılmış ve vatandaşın bu isyanına yeterince kulak verilmemiştir.
Sayın Bakanım,
Özellikle kentin doğu yakasını oluşturan Kestel ve Gürsu sanayi bölgelerindeki onlarca boyahane fabrikasının bacalarından bıraktığı kimyasal duman vatandaşların nefes almasını engelleyecek boyutlara ulaşmıştır.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün yaptığı denetimler para cezalarıyla geçiştirilmekle kalınca, “Yeter artık, temiz hava solumak istiyoruz” diyerek sokakta eylem yapıp hak arama peşine düşen vatandaşın amacı sesini sizlere duyurmaktır.
Bunda da son derece haklıdır…
Çünkü;
Tek istekleri, Yaratan’ın bir lütfu olan ve de kimsenin engellemeye hakkı olmadığı temiz hava solumak arzusudur.
O halde yurttaş, bu yüzden hak arayışı için sokağa çıkıyorsa bu vebal bu ayıp sizce kimindir?
Sayın Bakanım,
Aynı şekilde bir tarım şehri olarak da bilinen Bursa’nın tarımsal alanlarının sulanmasında kullanılan Nilüfer Deresi’ne her türlü kimyasal atıklar halen bırakılabiliniyorsa bunun önüne geçmek bakanlığınızın görevi değil mi?
Ne yazıktır ki, pek çok üreticimiz Nilüfer Deresi’nin suyunu kullanarak ürünlerini sulamaktadır…
Varın gerisini siz düşünün.
Sayın Bakınım,
Aklın yolu birse, çözümü de bir olmalıdır…
Bunun için de başında bulunduğunuz bakanlığın yetkilerini haktan ve halktan yana kullanmalısınız.
Kendisinden başka kimseyi düşünmeyen tek bildiği daha fazla para kazanmak olan bazı fabrikaların havamızı ve sularımızı kirletmesine lütfen izin vermeyiniz.
Aksi takdirde bu sebepten her bir canlının zarar görmesinin vebali üzerinizedir.