Köfteci Yusuf'un, topluma kazandırdığı alışkanlık

Köfteci Yusuf ismini herhalde duymayanımız yoktur. 1999 yılında İznik'te köfte yolculuğuna başlayan bugün ise 30 şube ve 6 bin çalışanıyla herkesin gıptayla baktığı Köfteci Yusuf'un hedefi dünya markası olmakmış.
İsmini verdiği Köfteci Yusuf'un kurucusu ve sahibi Yusuf Akkaş,2016 yılında 50 milyon müşteri ağırladıklarını söylemiş.
Bunun sırrını da şu sözlerle ifade etmiş:
"Müşterilerimizin verdikleri paranın çok daha fazlasını hizmet olarak vermenin gayreti içinde olmamızdır"
Avrupa'nın en büyük köfte fabrikası unvanına sahip Yenişehir'deki 15 bin metrekare kapalı alanda kurulu ve her gün 30 ton etin işlendiği entegre tesiste çalışan 500 kişiden 400'ü kasap bayanlardan oluşuyormuş.
Daha da ilginci Köfteci Yusuf'ta toplam çalışanların yüzde 60'ı bayanmış.
Şubelerine gittiğimizde garsonlar, paket servisi yapanlar, ızgaranın başında arı gibi çalışan genç bayanlar hemen dikkati çekiyor. Köfteci Yusuf bence topluma çok önemli bir alışkanlık kazandırdı.
Şöyle ki, her bütçeye sahip vatandaşların aileleriyle birlikte gidip et yiyebilecekleri ortam yaratmıştır. Köfteci Yusuf'a gittiğimizde bunu çok net görebiliyoruz. Bir diğeri de şubesini açtığı yerlerin çevresinde oluşturduğu sinerji o bölgede hareketlilik yaşanmasını sağlıyor.
İşte bunlar Köfteci Yusuf'un marka değerini artırıyor. Mutlaka sizin de dikkatinizi çekiyordur.
Türkiye'de marka olmuş Köfteci Yusuf'un hiçbir yerde tanıtım ya da reklamlarına rastlamak mümkün değil.
Halbuki reklamlar, firmaların tanınırlığını artırmaya yönelik olsa da bu durum Yusuf için geçerli değil.
Yusuf Akkaş'la geçmişte yaptığımız bir söyleşide, en etkili reklamın hizmetlerinden memnun kalan müşterinin bu durumu başkalarıyla da paylaşmasıyla tercih edilme sebebi olduklarını anlatıyordu.