Lodosun hepimize gösterdiği gerçek bu..

Lodos Bursa için biri iyi diğeri kötü iki şeyi ifade ediyor.
Birincisi lodoslu havalarda uyarılara rağmen bilinçsizce yakılan kömür sobalarının ölüm tütmesi…
Diğeri ise her geçen gün sanayinin arttığı Bursa ve çevresinde özellikle kış aylarında oluşan hava kirliliği bazen nefes alırken dahi genzimizin yandığını hissettiğimizde esen lodosun havanın temizlenmesini sağlamasıdır.
Hafta sonu Bursa’yı etkisi altına alan ve saatte 130 kilometre hıza ulaşan lodos, can ve mal kaybına neden olurken yapmamız gereken bir gerçeği daha bizlere göstermiştir.
Şehirde yaşamın durma noktasına geldiği son 24 saatte yapılan müdahaleler yetersiz kalmıştır.
Lodosun yarattığı etki her ne kadar doğal afet olarak nitelendirilse de yaşananlardan ders çıkarmalıyız.
Yetkililerin, etkili olan lodosun şehrin yarısından daha fazla bölümünü enerji kesintisine uğratmasının gerekçesini kötü hava koşullarına fatura çıkarması, sorunu ötelemekten başka bir şey değildir.
Bunun için yapılması gerek en önemli şey, cadde ve sokaklardaki elektrik hatlarının bir an önce yeraltına alınmasıdır.
Şehirde yaşamın olmazsa olmazlarının başında elektrik geliyorsa bunun önlemini almak da belediyelere düşüyor.
Zira bu çağda enerjisiz bir yaşam mümkün değildir.
Elektriği kesilen bir evde doğalgaz devre dışı kalınca yaşam da duruyor, iletişim kurulamıyor. Şehir içi ulaşımda önem arz eden Bursaray 24 saat çalışmadığında şehir merkezinin hali ortada…
Bursa’da lodos gerçeğinin artık yerel yönetimlerce kavranması gerekiyor.
Bunun için öncelikle şu yapılmalıdır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı enerji satışı yapan şirketlere elektrik hatlarının yeraltına alınması konusunda zorunluluk getirebilir.
Veyahut, bu konuda belediyeler bu şirketlerle ortak proje geliştirerek elektrik hatlarının bir an önce yeraltına alınması sağlanmalıdır.
Bu yapıldığında, benzer doğal afetler yaşanması halinde elektrik kesintileri minimum seviyeye inecektir. Bu da, hafta sonu Bursa’yı afet bölgesine çeviren lodosun önlem alındığı takdirde elektriklerin kesilerek yaşamı durma noktasına getiren çilesi bitecek ya da daha az sıkıntı yaşanacak anlamına geliyor.

Kaçırılmaması gereken hizmet

Şöyle bir düşünün lütfen.
Acaba kaçımız çağımızın vebası kansere karşı sağlık kuruluşuna giderek tetkik yaptırmışızdır.
Ben kendimden örnek vermek istiyorum.
Maalesef ihmal edip yaptırmadım.
Zannediyorum ki, pek çoğumuz da yaptırmamıştır.
İşte bir fırsat…
Yıldırım Belediyesi, sağlıklı nesillerin yetiştirilebilmesi  sağlıklı bir toplumla mümkün olabilir düşüncesiyle ücretsiz kanser taramasıyla erken teşhis için proje başlatmış.
Halk Sağlığı İl Müdürlüğü Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) işbirliğinde gerçekleştirilecek proje ile Yıldırım’da vatandaşlara ücretsiz kanser taraması yapılacak.
Bence kaçırılmaması gereken bir hizmetten yararlanmak istiyorsanız Yıldırım Belediyesi’nin Mesken’deki Tıp Merkezi’ne önümüzdeki haftadan sonra gitmeniz kafi olacaktır.

Çiftçi vekil istiyor

Haziran seçimlerinde partiler vekil adayı belirlemede bir hayli zorlanacaklara benziyor.
Başta hemşeri dernekleri ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere meslek odaları da sorunlarını TBMM’de çözüm üretecek kişilerin kendi içlerinden birinin olmasını istiyorlar.
Aynı şekilde ziraat odalarının da çiftçiyi temsilen bu konuda beklentileri var.
Karacabey Ziraat Odası Başkanı Hasan Karahasanoğlu, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte ziyaret ettikleri MHP ve CHP ilçe yönetimlerine seçimlerden beklentilerini aktarmışlar.
Karahasanoğlu, partilere çağrıda bulunarak, seçimlerde milletvekili adayı gösterilecek kişiler arasında mutlaka çiftçileri temsilen içlerinden birinin olmasını istemişler. Hatta bu taleplerini yerine getiren partiyi oda olarak seçimlerde destekleyeceklerinin sözünü de vermişler. Bakalım göreceğiz, Karacabeyli çiftçilerin dediği olacak mı?