Timsah Arena’nın bize öğretecekleri

Nereye yapılacağından tutun da ne zaman biteceği, isminin ne olacağı ve niçin devletin değil de Bursalıların paralarıyla yapılışına kadar her daim kent gündeminden düşmeyen Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu’nu dün gezme fırsatımız oldu.
Bu vesileyle gezerken de Bursaspor’un Şampiyonlar Ligi ve UEFA kupalarında oynadığı maçları izlemeye gittiğimiz Avrupa’daki statlarla kıyaslama yaptık.
Stadyumun özellikleri çok kez anlatıldığı için bu ayrıntıların dışına çıkıp eski ve yeni stadın arasında taraftar ile oyuncu açısından oluşabilecek muhtemel gelişmenin ne şekilde yansıyabileceği yönündeki gözlemlerimi paylaşmak istedim.
Yeni stadımızda oynayacak futbolcu, tribündeki taraftarın adeta nefes alışını hissedebileceği mesafe maksimum 6 metre...
Mesele şu; istenmediği halde yaşanan olaylar nedeniyle ülkemizde en fazla saha ve tribün kapatma cezasının yanında ciddi para cezaları almış takımın yeni stadının tribünüyle taç çizgisinin arasındaki mesafenin bizlere çok şey öğreteceği kanısındayım.
Mesafenin yakınlığının yanı sıra taraftar ile saha arasında Atatürk Stadı’ndaki gibi tel örgü olmayacağını iki açıdan değerlendirebiliriz.
Birincisi adam gibi maç izlemesini öğrenecek olmamız…
İkincisi, ev sahibi takımın taraftarlarının yapacağı tezahüratla oluşacak ambiyans sayesinde rakip takımın oyuncularının bir şekilde etkilenebilecek olması...
Üçüncüsü ve en kötüsü, birinci ve ikinci şıkların aksine davranışlarda bulunulmasıyla Avrupa’nın en iyisi olarak ifade edilen stadımızın tribün olayları yüzünden ceza almaya devam edeceği anlamına geliyor.
Bu açıdan baktığımızda inanıyorum ki, yeni statla birlikte tribün kültürümüz gelişecek ve olması gerektiği gibi olacaktır.

2 bin yıllık tarihe daldılar 

Dünkü yazımızda vurgu yapmıştık…
İznik ve İznik Gölü’ne dair neredeyse her gün yeni yeni gelişmelerin kaydedildiğine ilişkindi.
Dün de yine bir gelişme yaşandı.
İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, ilçeye geçtiğimiz günlerde atanan Kaymakam Ali Hamza Pehlivan ve Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin ile birlikte İznik Gölü’ne dalmışlar.
Üçlünün dalışlarının amacı İznik Gölü içinde tespit edilen ve 2014 Yılının En Önemli 10 Keşfi arasında yer alan bazilikayı yakından incelemek.
Böylece bazilikaya ilk resmi dalışı gerçekleştiren ekipte yer alan Belediye Başkanı Sargın, 2 bin yıllık olduğu tahmin edilen su altındaki bazilikaya dokunmak, mezarların içinde yüzerek dolaşmanın müthiş heyecan verici olduğunu söylüyor.
Sualtı müzesi projesinin gerçekleşmesi durumunda dünyanın pek çok yerinden insanların bazilikayı göle dalarak görmek için geleceklerini düşündüğümüzde İznik’in tarihteki önemi daha da artacaktır.

Unutmayın hırsızlar sıcağı sever!

Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, içinde bulunduğumuz mevsime dair uyarıcı olduğu kadar önemli bir açıklama yaptı… 
Açıklamada, hava sıcaklıklarının normalin üzerine çıktığı şu günlerde yazın serinlemek için açık bırakılan kapı ve pencerelerin hırsızlara davetiye çıkardığına vurgu yapılıyor.
Bu konuda vatandaşları aydınlatan Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği, gece yatmadan önce pencere ve balkon kapılarını kapatmaları için vatandaşları uyarıyor.
Çünkü bunaltan sıcakların bu günlerde en çok hırsızların işine yaradığı vurgulanıyor.
Açık bırakılan pencere ve balkon kapılarının hırsızları tetiklediğine dikkat çeken TDP ekipleri, hırsızlık olaylarının genelde 02.00-05.00 saatleri arasında uykunun en derin olduğu saatlerde yaşandığını ve bu kişilerin en çok zemin ve birinci katlardaki evleri girdiğini belirtiyor.
Polisin bu uyarısı kulağımızda kalması amacıyla düşünerek paylaşmak istedim.