Hava Durumu

İş Güvenliği Uzmanı Aydıngün'den COVİD 19 salgınına karşı iş hayatına öneriler

Yazının Giriş Tarihi: 21.04.2020 07:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.04.2020 07:55

Koronavirüs salgını sonrası alınan önlemleri iki aşamada değerlendirmek gerekiyor ilki hükümet tarafından alınan tedbirler.

Diğeri de özel işletmelerin aldığı tedbirler.,

Bu bağlamda bazı işletmelerde ki çalışanlar işlerini home office şeklinde evlerinden çalışmalarını devam ettiriyorlar.

Bazı işletmelerde çalışanlarını ücretli izne çıkardılar, bazıları da devletimizin kendilerine sağladığı olanaklardan faydalanarak çalışmalarını duraklatmış durumda.

Aslolan istihdamın devam etmesi, üretimin aksamaması.

İşte bu noktada Bursa özelinde üretimlerine ara veren işletmeler çalışmalarını bu hafta başı itibarı ile başladılar.

İşte bu noktada işletmelerin ve çalışanların olası salgınlar ve COVİD 19 salgınından nasıl korunması gerekir hangi önlemleri alması gerekir?

Biz de bu konuda konunun uzmanı olan aynı zamanda Maden Yüksek Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı CHP Bursa Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Bşk. Yrd. Erman Aydıngün'ün görüşlerine başvurduk.

Aydıngün, 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu' nun en önemli yönetmeliklerinden biri olan 18.06.2013 tarihli "İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik" ile her işyerinin kendi acil durum planını hazırlaması ve tatbikatların yapılması zorunlu hale getirilmiştir

Mevcut durumu bu durumda değerlendirmek gerekiyor diyor Aydıngün. Ardından konunun taraflarıyla geniş istişareler yapılarak hayatın normale dönmesiyle yeni düzenlemeler gerekiyor diyerek kanunla ilgili eleştiri yaptı..

Sonrasında ise Aydıngün bir saptamada bulunuyor:

İlk haftalarda maalesef, bazı uzmanların hatalı telkinleriyle yetkililerin; "herkesin maske takmasına gerek yoktur" şeklindeki açıklamaları maalesef, salgınla mücadeleye çok olumsuz katkıda bulunmuştur. Öyle ki, bırakın sokaktaki vatandaşı, gıda işi yapan işyerlerindeki çalışanlar bile maskesiz olarak çalıştılar. Hatta bu işin içinde olan eczane çalışanlarının bile ilk günlerde maske ile korunmamaları, ne yazık ki bazı eczacılarımızın hastalığı kapmalarına neden oldu. Neyse ki 3. haftadan sonra WHO (Dünya Sağlık Örgütü)' nun uyarılarıyla bu yanlıştan dönülerek, herkesin maske takmasının zorunlu hale getirilmesi, maskelerin devlet tarafından ücretsiz dağıtılmasına karar verilmesi çok olumlu gelişmelerdi diyor.

Aydıngün'ün konuyla ilgili önerileri ise şunlar:

Kahvehane, lokanta, berber, kuaför gibi hijyen koşullarının sağlanmasının çok önemli olduğu ve toplu halde bulunulan işyerlerinin hizmetlerinin geçici süreyle ara verilmesi kararı da çok yerinde ve zamanında alınmıştır. Bu konuda mağduriyetler varsa onların da giderilmesi gerekir.

Öte yandan Aydıngün, gündelik temel gıda ve benzeri ihtiyaçların üretim ve satışını yapan fırın, kasap, bakkal, pazar yerleri ve zincir marketlerde tedbirlere uyum noktasında aksaklıklar olduğunu gözlemlediğini ifade ediyor.

Ardından;

Denetim mekanizması arttırılarak hem çalışanların hem müşterilerin sağlığı koruma altına alınabilir diyor.

Fabrikalar ve işyerlerinde toplu halde yemek yenilen yemekhanelerde oturma düzenlerini yakın mesafe olmayacak şekilde ayarlanmalı, yemekhane ve mutfak hijyenine çok dikkat edilmeli, bu bölümlerin çalışanları sürekli olarak, maske-bone-önlük ile çalışmalılar.

Önümüzün yaz ve ramazan ayını olduğunu da hesap edersek, işyerlerinin yemekhanelerinde sahur, iftarda sıkışıklık olmaması tedbirler alınması şart.

Yemekhane, giriş ve çıkışlarda el dezenfektanları konulmalı, mümkünse tek kullanımlık malzemeler kullanılmalı.

Kilimalarında bakımı yapılmalı.

İşyeri giriş ve çıkışlarında çalışanların ateşi ölçülmeli günlük her dört saat için çalışanlara bir maske verilmeli.

Çalışırken de sosyal mesafeye uyulmalı.

Vardiyalı çalışmalarda özellikle geceleri denetimin uzak olduğu düşüncesiyle bazı işletmelerde fabrikalarda kurallara uyulmama durumuna karşı denetimlerin sıklaştırılması gerekiyor.

İş kazalarını önleme noktasında da söylediğimiz 3 temel husus vardır: 1. "Bana bir şey olmaz" mantığından uzak durulmalı, 2. Herkes çok dikkatli olmalı, 3. Asla aceleci davranılmamalı. İşte bu 3 temel husus virüsle mücadelede de çok büyük önem arz ediyor.

Aydıngün son söz olarak da;

Hep deriz ya herşeyin başı sağlık diye, işte aynen bu şekilde; bu süreci etkin mücadeleyle sağlıklı bir şekilde atlattıktan sonra, ülke olarak, milletçe el ele verip, "hep birlikte beraberce" çok daha güzel günlere kısa zamanda ulaşacağımıza kesinlikle inanıyorum. Bu virüs illetini önemseyip; kurallara uyarak, tedbirli davranarak bu zorluğun toplumun tüm katmanlarıyla üstesinden kesinlikle geleceğiz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.