Mutasyona uğrayan "yasak" ve en hazırlıklı ilçeler...

Önce bir hatırlatma ile başlayalım: Bursa olarak, geçmişte en son sokağa çıkma yasağını 22 Ekim 2000 tarihinde gerçekleşen nüfus sayımında yaşamıştık.

Ondan önce bu yasak zaten beş yılda bir rutin olarak misafirimiz oluyordu.

Herkes yasağın ne zaman olacağını biliyordu.

Tedbirini alıyordu.

Dile kolay 20 yıldır unuttuğumuz bu "yasak" bu sefer mutasyona uğrayarak farklı bir şekilde hafta sonu 31 ilde 48 saatliğine evlerimize misafir oldu.

Belki birileri için yasak sürpriz oldu.

Ama işin aslı beklenen bir durumdu.(Ben zaten 15 gündür evden çıkmıyorum benim için tamamen sıradandı.)

Beklenmeyen kısmı ise bu yasağın hafta sonu uygulanmasıydı.

Yasak başlamadan gecenin ilerleyen saatlerinde insanların kendini sokağa atması, marketlerde ve fırnlarda uzunca bir kuyruğa girmesi ise gecenin trajedesi oldu.

Uyutulmaya çalışılan virüs bir anda uyandı.

Ne sosyal mesafe kaldı

Ne maske takıldı..

Ne de saygı.

Kimi ekmek almak için kuyruğa girerken kimi de kola, ve atıştırmalık için.

Ya sormak lazım kola, cips çok mu gerekli?

Olmazsa açlıktan ölür müsün be kardeşim?

Böyle bir duruma, dense dense tek kelimeyle pes denir.

Bu yasak keşke önceden haber verilseydi bunlar yaşanmasaydı.

Şimdi önümüzdeki 15 güne dikkat!

Umarın bir çuval incir berbat olmaz

Koronavirüs pik yapmaz.

Hastaneler hastalar ile dolmaz.

Yasağa en hazırlıklı yakalanan yerleşim birimleri ise, öncelikle dört dağ ilçesi başta olmak üzere merkezde olmayan ilçeler ve köylerdi.

Onlar kendilerini dışarı atmadı...

Belki de atacak yerleri yoktu.

Köyde yaşayanlar ne olur olmaz deyip kötü gün için hazırlıklarını bir yıl önceden tamamlamışlar.

Kimi konserve yapmış, kimi erişte, kimi salça, kimi kavurma, kimi de ekmeğini hazırlamış.

Bu 48 saatte hazırdan yediler..

Öte yandan hazırlıksız olanlar içinde bazı ilçelerde seyyar satış ağları kurulmuş.

Onlardan birini de Davut Aydın'ın belediye başkanlığını yaptığı Yenişehir Belediyesi.hafta sonu 10-14 arası belediyeye ait ekmek fırının arabası, mahalle mahalle dolaşarak vatandaşın ekmek ihtiyacını giderdi.

Keza Haramancık'ta belediye başkanı Yılmaz Ataş bunların yanına tüpü ve eczanelerden ilaç almayı da ilave etti.

Keza BESAŞ'ın da Bursa'da satış büfelerinin açık olması da oldukça önemli.

Kısaca vatandaşın yiyecek derdi olmadı...

Anlamadığım tek nokta ise dışarıda insan olmamasına rağmen tüm eczanelerin açık olmasıydı.

Keşke onların bir kısmı çalışsaydı...

Bir kısmı da dinlenseydi..

Umarım cuma gecesi yaşananlardan dolayı sağlıktan yana da vatandaşlarımızda KOVİD 19 rahatsızlığı oluşmaz.

Ah keşke o yasağı o saatte duyurmasydık denmez!

MİLLETVEKİLLERİNE HAFTA SONU MESAİSİ...

Normalde milletvekilleri salı günü Ankara'ya gider, perşembe akşamı dönerdi. Çıkan hafta beklenti ise mesainin cuma akşamına kadar uzamasydı.

Ama bu mesai biraz daha sarktı.

Hatta bu hafta ile birleşti bile diyebiliriz.

Nasıl mı?

Mecliste devam eden ceza muhakemesi kanunu görüşmelerinden dolayı milletvekilleri cumartesi ve pazar günü de TBMM'de çalıştı.,

Kısaca Bursa özelinden baktığımızda AK Partili milletvekilleri geçen hafta Bursa'da geçirdikleri sürenin fazlasını bu hafta mecliste çalışarak telafi ettiler ve etmeye devam ediyorlar.

TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPAN AYAKTA KALACAK...

Koronavirüs sonrası ortaya çıkan diğer bir gerçekte önümüzdeki günlerde bazı alışkanlıklarımızın değişeceği.

Bu alışkanlıklardan öne çıkanlardan biri de alışveriş alışkanlıkları.

Belli yaşın altında kalan evden çıkmayan nesil bu süreçte temel gıda alışverişlerini de sanal ortamdan yaptılar.

Öte yandan bankalar da çalışanlarını evine göndererek home office çalıştırdılar ve çalıştırmaya da devam ediyorlar.

Görünen o ki yeni dönemde teknolojiye ayak uyduran işletmeler ayakta kalacak.

Uyduramayanlar ise tarihin derinliklerine gömülecek.