Salgın sonrası AB'nin Türkiye politikası nasıl olur?

Bundan bir kaç yıl öncesine kadar ülkede gündem maddelerinden biri AB'ye girme sevdamızdı.

Dile kolay bu sevda yarım asırı geçen bir sevda.

Bu bağlamda sevdaya tutulan toplumun genelinde AB'ye girme eğilimi vardı.

Ardından yaşanan 15 Temmuz kalkışması...

Bazı AB ülkelerinin ülkelerine kaçan FETÖ mensuplarına kucak açması bu sevdayı soğutmaya başladı.

Ardından gündemden her geçen gün düşmeye başladı.

Yakın bir tarihe kadar alsada olur almasa da olur modundaydık.

Gelelim günümüze;

Geçmişte ecdadımıza hasta adam muamalesi yapan bu ülkelerin durumunu iki kelime ile yorumla deseler asıl hasta adam onlara derim

Hele yaşanılan salgın süreci sonrası bunların hasta tarafları dünya tarafından tescillendi.

Yaşlıları ölüme terkettiler.

Bir maskeye muhtaç kaldılar.

Yıllarca sömürdükleri insanlardan medet ummaya başladılar.

Birbirlerinin mallarına el koydular...

Salgın sonrası kalkan sınırların açılıp açılmayacağı bilinmiyor.

Hatta tartışılıyor.

AB'de yaşayan yaşlılar ülkelerinde yaşamaktan hiç ama hiç mutlu değil.

Onların bir çoğunu ngözü ülkemizde...

uçuşlar başlasa muhtemelen soluğu ülkemizde alacaklar.

Şimdi sormak lazım iki maskeye muhtaç olan , mutsuzluların çoğunluğu olan AB'ye girmek doğru bir karar olur mu?

Bana göre hayır.

Muhtemelen böyle giderse biz AB'ye girmekten vazgeçeceğiz. Onlar bizi AB'ye davet edecek...

O zaman girmek mi lazım?

Yoksa girmemek mi?

Bana göre bu konuda yapılması gereken tek bir şey var.

O kararı halka bırakmak, referanduma gitmek...

YILMAZ'IN RÜYALARI "BİR BURSA RÜYASI"

Kendisini Bursa'ya ve dört dağ ilçesine adayan idealist mühendislerden biri de Aybars Yılmaz.

Makine mühendisi olan genç kardeşimiz aynı zamanda farklı sivil toplum kuruluşlarında da aktif görev yapmış ve yapmaya devam eden bir dostumuz...

Onun Bursa sevdası farklı.

O sevdasını önce kağıda ardından kitaba dökmüş, o kitabın ismi de "Bir Bursa Rüyası". Yılmaz kitabını yayınevinden alır almaz, mürekkebi kurumadan geçen hafta içinde bize hediye etti.

Ben de Bursa'nın güzelliklerini ve özelliklerini anlatan kitabı hafta sonu bir solukta okudum. Hem tarihin derinliklerinde yolculuk yaptım.

Hem de günümüzle bazı değerleri mukayese etme fırsatını yakaladım. Bu güzel eseri genç bir kardeşimizin yazması da ayrı bir güzellik katmış.

Bursa'yı merak edenler için okumanız gereken bir eser.

Eline yüreğine sağlık sevgili Aybars Yılmaz...

ŞEHİT HABERLERİ YÜREĞİMİZİ DAĞLADI...

Gerçek olan şu bir tarafta salgınla mücadele eden devletimiz bir yandanda terör örgütü ile mücadele ediyor.

Bu bağlamda geçen hafta içinde vefa destek ekbini şehit eden, teröristler dün ve önceki gün de askerlerimizi şehit etti.

Aldığımız her şehit haberi sonrası yüreğimiz yanıyor.

Bizler de bu vesile ile tüm şehitlerimize bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet büyük Türk milletine de sabır diliyorum.