Bize her yer kahvehane!

Siz şu satırları okuduğunuz anda eminim ki sanal ortamda oynanan tavla oyunu sayısı, yurdum kahvehanelerin canlı canlı oynanandan çok daha fazladır. 
Zamanı daha eğlenceli geçirmek için internet ve akıllı telefonların müşterilerine sunduğu en cazip uygulamaların başında gelen oyunların gördüğü rağbete siz de tanık olmuşsunuzdur.  Tıpkı benim dün sabah bindiğim belediye otobüsünde resimlediğim bu manzarada olduğu gibi.



Terminale doğru yol alan bu vesaitte yolcu kardeşim telefonunda tavla oynuyor.
 Ben çaprazındayım. Oyunun sesi de açık. Arada bir zar ve pulların gerçeği aratmayan ses efektlerini duyuyorum. Derken boynumu oyuna dalan vatandaşın omuz üstüne daha da yaklaştırıyorum.  
Aman Allahım, sanal bir oyun gerçeğine bu kadar mı yakın olur! 
Oyun sırasında otobüsün sarsılmasıyla duraksayan tavlacımıza ekrandan bir uyarı geldi ki ben apışıp kaldım;
 “Seri olalım lütfen!”  
Havaya bir yancı olarak o kadar girmiştim ki, kendimi bir an kahvehanede zannedip,  trafiğe odaklı kaptana, neredeyse  “bize bi çay, bi oralet! diye seslenesim geldi.  
Az sonra kendime gelince dijital ortamda oynanan tavla, okey, batak ya da fal açma gibi oyun versiyonlar sırasında çay-oralet servisinin belediye otobüslerinde değil, şehirlerarası otobüslerde yapıldığını da anımsadım. 
Yani bize artık her yer kahvehane…
 Vallahi bu alabildiğine renkli oyun dünyasına gösterilen alaka boşuna değilmiş. Bu ortamda kahvehanedeki gibi beleşçilerin olmaması,  tepende  “acemi, çek şeşi vur beşi, öğren de gel” gibi sinir bozucu replikleri duymamak da konuyu cazip hale getiriyor galiba. 
Hakkını yemeyelim, sanal âlemde sadece şansa dayanan ve zaman geçirmekten başka hiçbir faydası olamayan bu oyunlar oynanmıyor. Bunların yanında on-line oranı az da olsa dama, satranç ve bulmacalar gibi akıl oyunlarının da yaygın olduğunu söyleyebilirim. 
Şansınızın her daim açık olması dileğimle iyi pazarlar efendim…

ZAMAN TÜNELİ  (21 ŞUBAT 1958)
İlk Türkiye Profesyonel Futbol Ligi bugün başladı. İlk maç İzmirspor-Beykoz arasında oynandı. 



Yorum:  Futbolla geçen 58 yılda anladı ki profesyonel ligin sürekli büyüyen pastasını hep Anadolu takımları servis yaptı,  hep 3 büyükler yedi…

Haftanın en ilginç soygunu 

Bugün size haftanın en ilginç soygununu anlatacağım. 
Petrol Kralları!
Haber,  bana bu filmi hatırlattı.
Hani yıkık dökük evlerinin bahçesinde fışkıran petrolle dünyaları değişen sevimli delikanlıları oynayan Zeki-Metin ikilisinin unutulmaz filmi…



Keşke Kocaeli’nde gerçekleşen petrol konulu soygun da böyle masum olsaydı.   3’ü kardeş diğerleri akraba 5 kişilik çetenin soygun hikayesi de filmlere konu olacak cinsten. 
Ekip önce dolum tesisinin bitişiğine yakın bir yerde, paraya kıyıp, 250 bin liraya metruk bir evi satın alıyor. 
Daha sonra kazma kürek çalışılıp, bu evden dolum tesisine tünel kazılıyor ve yakıt sevkıyatı başlıyor. Ancak sevkıyat beklenen çok miktarda yapılınca dolum tesisi elemanları sızıntıyı fark ediyor ve çete yakayı ele veriyor.  Ve finalde polis yaptığı operasyonla failleri yakalıyor ve 60 metreküp mazot ile buradan elde edildiği belirlenen 85 bin lira paraya el koyuyor. 
Nasıl, film gibi değil mi? 

--------------------------------------------------------------------