Hava Durumu

Kellik konferansında neler oldu?

Yazının Giriş Tarihi: 06.04.2016 08:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.04.2016 08:08
Perakende ve pazarlama konulu bir konferanstayım.
Organizasyonun sponsorluğunu ünlü bir erkek bakım ürünü markası üstlenmiş. 
Oturumlar ardı ardına devam ederken sıra sponsor firmanın sunumuna geldi. 
 Sahneye güzel giyimli, ağzı laf yapan iki yakışıklı bey çıktı.
 Beyler, barkovizyon marifetiyle ürünlerini hararetle tanıtmaya başladılar. Yeni çıkan ve kelliği yavaşlattığına son derece emin oldukları bir merhemi öve öve bitiremiyorlardı konuşmacılar. 
Ancak ortada garip bir durum vardı.  



Sunumu yapan iki beyefendi de ciddi ciddi keldiler.  Hatta bazen sunucular,  duvara yansıyan görüntünün önüne geçtiği anlarda kafalarına yansıyan ürün görüntüsü ekrandakinden daha net ve canlı görünüyordu. 
Sattığı ürünle görüntüsü çelişen bu beylere biri o soruyu sormalıydı;
“Madem başımıza sürmeyi önerdiğiniz ürünleriniz bu kadar etkili de sizin kafaların durumu neden böyle? “
  Ve nihayet sunumun sonuna doğru salondan biri el kaldırıp bu soruyu hepimizin adına cesaretle sordu.
 Konuşmacılardan daha gür kel olanı salona sevimli bir gülücük atarak aynen şu yanıtı verdi;
“Biz işe daha yeni başladık, sayın konuklar!”
Konferans sona ermişti.  Çıkışta bu firmanın standına bir bakayım dedim.  Öyle ya bana pek inandırıcı gelmeyen bu ürüne ilgi nasıldı merakıma cevap bulmalıydım. 
Hiç şaşırmadım. İşe yeni başlayan kellerin standı ana baba günü gibiydi. TV ve gazetelerde reklamları dönen merheme ilgi yoğundu.  Tanıdığım bir yığın zincir market sahibi firmayı sipariş yağmuruna tutmuşlardı bile. 
Marketçiler de haklıydı.  Onlar da biliyordu,  günümüzde kelliği peruktan ve biraz da saç ekiminden başka hiçbir ürünün yok etmediğini. 
Ama marketinde erkek bakım reyonuna, kel müşterileri için mutlaka bir şey koymalıydı.  Müşterinin hem kral hem de kel olanına “yok” çekmek olmazdı ki…

Gitarıyla dünyaya  ses veren İnegöl!

İnegöllü girişimci  Muzaffer Yeltekin’ e helal olsun!
O,  işletmesinde çok özel  ağaçlardan yaptığı Flamenko gitarları, İspanya başta olmak üzere Meksika, Arjantin, Kanada, Brezilya, Venezuela, Malta, İtalya ve Almanya gibi onlarca ülkeye ihraç ediyor. 



Kolay mı gitar yapmak? 
 Bu müzik aletini ortaya çıkarmak için o kadar çok ayrıntı, o kadar çok ustalık ve o kadar çok emeğe ihtiyaç var ki.  Ama olsun işin ucunda inanmak, istemek ve sevmek olunca işte böyle, başarmak diye bir şey çıkıyor ortaya. 
Muzaffer Yeltekin,   üretimde Artvin’de yetişen doğu ladinini tercih ettiğini ve  “en iyisi de  gül ağacından olur” diyerek farklı kombinasyonlar kullanarak İnegöl’de harikalar yaratıyor. 
Bu örnek çabanın mimarına başarılar diliyorum.  

ZAMAN TÜNELİ 6 NİSAN 1956

Hayat mecmuasının ilk sayısı çıktı.



Yorum:   Hayat mecmuasını eskiler çok iyi bilir.  1978’de kapanan ve dönem magazinini bugünkü televole kıvamında işleyen dergiye kimler kapak olmadı ki… 

-----------------------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------------------

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.