Sırada “O Ses Bebeler” mi var?

Geçtiğimiz akşam bu sezon ilki TV 8’de yayınlanan  “ O Ses Çocuklar” programına takıldım.
Bugün reyting bilgilerine bakıyorum da program çok büyük bir ilgi görmüş. 
Görecek elbette. 
Söz konusu olan çocuklarsa tabii ki programa en az 2-0 önde başlıyorsunuz.  
Bunun yanına popüler bir jüri kadrosu, yetenekli bir orkestra, rüyalara girecek bir platform ve renklerin sapıttığı ışık desteği de sağlanmış bir program yapmışsan kim tutar seni? 
Buraya kadar her şey ne kadar güzel değil mi?
Ama bana kalırsa bu işte bir gariplik var sanki.
Bu gariplik kafamda,  Bursalı yarışmacı minik Can’ın “Kafama Göre” şarkısını söylemeye başlayınca daha da zirve yapmaya başladı.  
Can 7 yaşında dünya tatlısı bir çocuk.  O, en az sesi kadar başarılı çocuksu replikleriyle de hem stüdyoyu, hem de ekran başındakileri pek eğlendirdi, pek mutlu etti. 



Ama o, 7 yaşında!
Şunu anlarım; 
Can ve o yarışmadaki diğer Can’lar, günlük yaşamı içinde okulunda ki piyeste, dayısının düğününde veya bir arkadaşının doğum günü partisinde söylediği şarkılarla kişiliği olumlu yönde şekillenebilir. Böylesi bir durum gayet normal ve hayatın akışı içinde pozitif bir süreçtir. Ancak ben bir pedagog değilim ama naçizane inandığım bir şey var;
‘Bu yaş grubundaki çocukların psikolojisi böylesi amansız bir yarış sürecinde ne hale gelir’ diye düşünmeden edemiyorum. 
Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bilmem ama ben,  “O Ses Çocuklar” programında,  bugünlerde çok tartışılan çocuk istismarının magazin versiyonunun sahnelendiğine tanık oldum.
Sen, bu programla çocukları kısa bir süreliğine masalsı bir dünyaya götür, bütün ilgilerin odağı yap, ünlü biri et, işin bitince de ondan hiçbir şey olmamış gibi normal eğitimine ve yaşamına devam etmesini bekle? 
Hadi iyi eğlenceler, bol kazançlar ve de bol reytingler beyler!

Haftanın ufak tefek taşları

“Bugün tüm dünyada 1 Nisan şakalarıyla karşı karşıya geleceğiz. Her ne kadar şaka kaldıracak halimiz yok deseniz de bir biçimde karşımıza çıkacak.”
Murat Kuter
***
“AK Parti, fırsatını bulabilse, yani TBMM’de 330 milletvekili sayısına ulaşabilse, hemen referanduma gidecek ama şu anda gidemiyor.”
Okan Tuna
***
“Eğlence hayatıyla… Uludağ, Beyoğlu’nu yaşıyor!”
Serkan İnceoğlu
***
“Cumalıkızık’ın UNESCO Dünya Mirası’na yakışacak düzene bir an önce gelebilmesi için Büyükşehir Belediyesi’nin gücüne ihtiyacı var.”
Ersel Peker
***
 “Avrupa’nın dört bir yanında içinde ‘terör’, ‘ekonomik kriz’, ‘mülteci sorunu’, ‘sosyal politikalarda darboğaz’ gibi patlayıcı maddeler olan mayınlar var adeta.”
Erdal Çatalkaya
***
“Biraz geç kalmadınız mı efendiler, bu ülkede yaşayan her kadın bir askerdir zaten!”
Burcu Reşit

ZAMAN TÜNELİ

2 NİSAN 1891

Ünlü devlet adamı Sadrazam Ahmet Vefik Paşa öldü. 
Yorum:  1879-1882 yılları arasında Bursa Valisi olarak görev yapan ve bu kente Hükümet Konağı, Memleket Hastanesi, Belediye Binası ve Tiyatro binasını kazandıran Ahmet Vefik Paşa’nın ruhu şad olsun.

***