Vecdi’nin burnuna ne oldu?

Ebeveynler, veliler, öğrenciler ve de eğitim camiamızın dikkatine!
Sizlere bu pazar aile içinde, çocuklar üzerinde kurulan kontrolsüz otoritenin nasıl sonuçlar doğurabileceğini anlatan yaşanmış bir öykü aktaracağım. 
 Hadi başlayalım; 
Vecdi Abi…
Uzaktan akraba.
Emekli.
Geçen karşılaştık. Vecdi ağabeyin burnu gerçekten dikkat çekecek derecede basık ve biçimsiz. Hatta burun nahiyesinde eskilerden kalma yara izleri de görünüyor. Kaç zamandır soracağım fırsat olmadı. Kısmet bu güneymiş.

Anlattı;
“Köyümüzün okulunda ilkokul bire gidiyorum. 
O zamanlar okula aritmetik dersi için bez keseler içinde fasulye getirirdik. Saymayı öğreneceğiz. Çocukluk bu ya, ders sırasında bir eğlence buldum kendime. Fasulyeleri burnuma tıkıyorum, sonrada ‘fırt’ edip çıkarıyorum. Bunu birkaç kez yaptıktan sonra zil çalmıştı. Teneffüste fasulye tanelerinden birinin burnumun içinde kaldığını fark ettim. Ne kadar ıkınıp tıksırdıysam da çıkmadı. Aslında çok da rahatsız etmiyordu öteki delikle nefes alıyordum. Hatta saatler geçtikçe onu kanıksadım bile... 
Fasulyem burnumda eve geldim. Annem de babam da çok asabi tiplerdi. Söylesem kesin dayak yerdim. Korkumdan diyemedim. Nasıl olsa çıkar diye...
 Ertesi gün ve daha ertesi gün hala çıkmamıştı fasulye. 4. gece başım ağrımaya, ateşim çıkmaya başladı. Sabah daha da kötüydüm. Bu halime evdekiler de ilgisiz kalmadı tabii ki. Derken söyledim fasulye gerçeğini. Beni vilayete götürdüler, hastaneye. Ameliyata aldılar. Fasulye burnumda çimlenmeye başlamış. Yukarıya doğru boy bile atmış. 10 gün daha beklesem çiçek de açacak. O günün teknolojisiyle fasulyeyi burnumdan çıkarmak için bayağı uğraşmış hekimler. Burun şeklimin sebebi bundandır Kemal kardeş…  

Gazeteciler Günü’nde ‘Spiderman’ olmak!

Kentimizin saygın eğitim kurumlarından biri olan Emine Örnek Okulları konuk oldu medya grubumuza. Okulun alanında farklılık yaratan öğretmenleri ve tüm sevimlilikleriyle minik öğrencileri renklendirdi masalarımızı. Bu renklerin en çarpıcısı ise köşe yazarları için hazırlanan sürprizdi. Bu sürprizden ben de nasibimi aldım. Okulun öğrencilerinden Kuzey Arhan Köseoğlu tüm arkadaşları ve okulu adına hazırlamış olduğu çalışmayı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’müzü kutlayarak sundu.



Bu çok hoş, samimi ve sıra dışı hediye hepimizin yüzünde tebessümler oluşturdu. Örümcek adam çizgi kahramanı olarak resmedilmem yanında, çalışmaya not düşülen “Bu gazeteci Bursa’da çıkan orman yangınlarını yazmıştır.” ibaresi pek hoşuma gitti doğrusu.  Örümcek Adam gibi insan ötesi yetilerimiz olmasa da kalemimizle yangınları söndürebilme yeteneklerimizin olduğunu hatırlatanlara çok özel teşekkürlerimi sunuyorum. 

ZAMAN TÜNELİ

10 OCAK 1893
Dünyanın ilk metrosu olan Londra metrosunun ‘metropolitan’ adı verilen ilk hattı açıldı. 
Yorum: 1893’ten beri metro hatları tüm dünyayı demir ağlarla örerken bizim metro hattının paralelinde hala minibüsler ve halk otobüsleri çalışıyor.

***