Vekalet yoluyla kurban

Kurban Bayramı yaklaşıyor. Çok önemsediğim “vekalet yoluyla kurban” konusunu bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kurban, Yaradan’a olan samimiyeti ortaya çıkaran bir ibadettir. Kurban; Allah’a boyun eğme, O’na ibadet, itaat ve şükürdür. O’nun emrini yerine getirmektir. Kulluk bilincini tazeleyiş, yakınlıkta takva, takvada teslimiyettir.
Yüce Allah (c.c.) buyuruyor ki:    
“Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır…” (Hac-37)
Müminler her kurban bayramında, Hakk’a bağlılıklarını gösterirler. Kurban bir hediyeleşmek ve paylaşmaktır. Kurban, varlığı adamaktır. Yaradan’a bağlılıktır. Bir yakınlık sevdasıdır.
Müslüman oluşumuz bizlere evimizin dışı ve sınır ötesi sorumluluklar yüklüyor. Bu sorumluluk bizlere yardımlaşma ve paylaşmayı emrediyor.
Paylaşmak, her şeydir. Ekmeği ve aşı paylaşmak güzeldir elbette. Ancak esas olan, sevgiyi ve yalnızlığı paylaşmaktır. Kimsesizlere kimse olmaktır. Dertliye derman, yaralıya merhem olmaktır. Yüzlerde tebessüm, gözlerde sevinç olmaktır. 
Vicdanımız bizi, insan yapar. Günümüzde özellikle büyük şehirlerde yaşayan vatandaşlarımız, kurban kesmek için yeterli zaman ve mekan bulamamaktadırlar. Bunun için çeşitli kurum ve kuruluşlarca vekaletle kurban kesimi kampanyaları düzenlenmektedir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı “KÜRESEL HİZMET” vermektedir. Yurtiçi ve yurt dışında örnek çalışmalar yapmaktadır.

Bir el kendi kendisini yıkayamaz

Kurban iklimine girmiş bulunuyoruz.  Evine et girmeyen bir yoksulun sofrasına katık olabilmenin mutluluğunu yaşayacağımız iklimdeyiz. Açlıktan ağlayan çocukları, merhamet sofrasına davet edeceğimiz zaman dilimindeyiz. Kurban ibadeti ile uzakları yakın edeceğiz.
Semtimizde, kentimizde, ülkemizde, komşu ülkelerde ve uzak diyarlarda etin kokusuna hasret nice insanlar var. Etin kokusunu dahi bilmeden ömür geçirenler var. Onlara kokunun ötesinde adeta bir mucize yaşatma, midelerini et ile bayram ettirme zamanındayız.
Sevgi ve şefkat ile, sadakat ve merhamet ile, yardımlaşma ve paylaşma ile, dostluk ve kardeşlik ile Kurban Bayramı’nın kapısının eşiğindeyiz. Giderek kaybettiğimiz sevgi, kardeşlik, dayanışma, paylaşma gibi insani değerlerimizi yeşertme ve yaşatma fırsatını yakalamış bulunmaktayız.
Yüce Allah: “Şüphesiz müminler kardeştir…” (Hücurat-10) “…Hayırda yarışın…” (Bakara-148) ve “…Onlardan bir kısmı da hayırda yarışırlar. Bu büyük bir lütuftur.” (Fatır-32) buyurmaktadır.
 Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu sözleri bizlere bir yol göstermiyor mu? Bizlere bir misyon yüklemiyor mu? Açıkça bizleri hayra ve iyi-liğe çağırmıyor mu?
“Kim mümin bir kardeşinin ihtiyacını giderirse, ALLAH da  onun ihtiyacını giderir”
“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir”
Çevremizde, ülkemizde ve dünyamızda sayısız ihtiyaç sahipleri var. Onların hakkını verelim. Kurbanlarımızla ve kardeşliğimizle onları sevindirelim. Sevinçleri sele dönüşsün!
Afrikalı bir Müslüman diyor ki:
“Biz kurban kesemiyoruz. Çünkü fakiriz. Ama elhamdülillah Türkler buralara kadar geliyor ve bizlere kurban eti veriyorlar. Bu sayede kurban eti yemiş oluyoruz.”
Unutmayalım ki; yoksulların uzattığı eller, hazinelerle doludur!

2014 yılı hedefi

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı sadece 2013 yılı vekalet yoluyla kurban kesim organizasyonu kapsamında yurtdışında 55 ülke ve 165 bölgede, yurt içinde ise il-ilçe toplam 133 yerde 89.027 hisse kurban kesimi ve dağıtımı gerçekleştirmiştir. 2014 yılında hedef çok daha fazladır. Bu hedefe varmak, biz Müslümanların destekleriyle mümkündür.
Vekalet yoluyla kurban bağışında bulunmak isteyenler cami görevlilerimize, il ve ilçe müftülüklerimize başvurabilirler. Ayrıca (312) 416 90 00 çağrı merkezinden, PTT şubelerinden ve anlaşma yapılan bankalardan işlemlerini yaptırabilirler.
Kayıtsız kalmayalım…
Kayıtsızlık ruhlarımızı istila etmeden…
Gönül kapılarımız, bencilliğimizin suratına kapanmadan…
Cömertliği gönül hanemizin başköşesine buyur edelim… 
Ve
Paylaşmanın özelliği ve güzelliğiyle bayramları, gerçek bayramlara dönüştürelim!