Hava Durumu

Hasbihal...

Yazının Giriş Tarihi: 24.01.2020 08:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.01.2020 08:04

Yazdıkça susmayı sever insan. Sustukça düşünmeye fırsatı kalır. Kapalı bir kutunun içindeki hazineleri keşfetmek ister aslında. O kutunun her kapağını açıp içine baktığında kendine ve özüne döner. Susar ama konuşur içindekiler kadar...
Konuşunca değil yalnız; sustukça da harflerle konuşur. Yazar konuşur, bakar konuşur, susar konuşur; düşünür ve öyle konuşur lazım geldikçe...
Gönlünü her açtığında temiz bir sayfa açılır yazılmayı bekleyen. Yazmak aslında bilginin düşünceyle kalp süzgecinden geçerek birçok adrese merhaba demesi ve kâğıtta soluklanmasıdır diyebilirim. Temiz bir elin, masum bir kalemle harikalar yaratacağına hiç şüphem yok Allah'ın izniyle...
O masum kalem masumiyetini kaybetmemeli hiçbir zaman. Temizleyici özelliği olmayan yazının kâğıt israfına yol açtığını düşünenlerdenim çünkü...
Oysa o masum kalem, her dokunuşunda tohumlar eker ve yepyeni çiçekler çizer kâğıda. Sonra ağaçlar büyür, meyveler verir yıllandıkça. Öyle meyveler verir ki; kokusu diyardan diyara ulaşır, İrili ufaklı nasiplenir herkes aslında.
İsmini cismini bilmediğin ama sol taraftan frekanslarının birbirine çok benzediğini bildiğin güzel insanlarla buluşturur seni.
İletişimin illa ki yüz yüze olması gerekmediğini, aslında aynı şeyleri düşünüyor olmanın ortak paydasında bir fincan kahve içmek gibi olduğuna hemfikir miyiz?
Keşke demeyi sevmiyorum ama keşke okumayı biraz daha seven bir toplum olsaydık. O zaman eminim birbirimizi daha çok, daha çabuk ve daha kolay anlayabilirdik bence.
Kâğıdın ve kalemin boynunun büküldüğü özellikle de teknolojinin artmasıyla her işimizi internet üzerinden yapıyor olmanın kolaylığını yaşadığımız şu atmosferde, kâğıdın kokusunu ve kalemin dokusunu almanın hazzını yaşayanların azınlıkta olduğunu biliyorum. Elbette kolaylık varken zorluğu tercih etmeyecek kimse. Ama tabletten yahut bilgisayardan okumak kitaba dokunmak kadar etkileyici değil kanımca.
Ama öyle ya da böyle, yine de okumayı bir yolla sevebilmenin yollarını arasak olmaz mı? Sevebilmenin diyorum çünkü bu bazı kimseler için inanılmaz zor. Alışmadığımız ya da alıştırılmadığımızdan. Aslında okumanın birçok yaraya şifa olacağını bir bilsek, bırakabilir miydik?
Kesinlikle hayır. Okumak düşünme alanını genişlettiği gibi yazmanın da yollarını açar. Birçok devanın reçetesini sunar çünkü. İşte o zaman farkındalık oranı yüksek bir toplum olurduk. Belki konuşabilirdik o zaman. Anlayabilir ve anlatabilirdik derdimizi. İçtiğimiz kahvenin tadına varırdık. Dostluklar kırk yılları aşardı kahvenin hatırına. Yaşamın kısacık koridorunda ayağa kalkanın yerini kapmazdık, hak yemezdik, kirli işlere alet olmazdık mesela. Ama yine de umut var olsun şu pesimist dünyada.
Her şey gönlümüzce olsun. Sevgi, saygı ve hürmet peyda olsun güneş her doğduğunda. Kimse kirlenmesin, en kirli işimiz mürekkebi temizlemek olsun.
Selâm olsun...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.