Hava Durumu

1 dakika, 5 dakika, 20 dakika

Yazının Giriş Tarihi: 21.10.2021 08:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.10.2021 08:02

Sanayi devrimi sonrası süreç ve kitlesel/seri üretim(mass production) kavramları ile birlikte geçtiğimiz çağın ikinci yarısından itibaren 2 endüstride performansa dayalı değerlendirme gündeme geldi.

Bir zaman dilimi veya bir mesai dilimi içinde çalışanın/işçinin ürettiği üründen veya üretim sırasında kendine ait operasyonda kaç sefer yaptığı, bunun kaçının hatasız yapıldığı v.d. kriterlerle işçilerin performans değerlendirmeleri yapılamaya başlandı.

Bunun dışında Toyota tarzı Yalın Üretim ve yönetim mantığı ile de süreçler sürekli iyileştirilmeye başlandı. Yıllar sonra ülkemiz de bu kavramlarla tanıştı. Öğrenmesine öğrendi ya. Herşeyi bildiğini sanan bazı üst düzey yönetici ve bürokratlar kamuda bunu her alana yaymaya başladı. Özel sektörde ise farklı gerekçelerle bu performans konusu istismar edilmeye başlandı. Kuşkusuz amaç verimliliği yakalamaktı.

Elbette düşünce güzel. Ama şöyle bir bakalım, hangi konuda verimliliği yakalarken performansın niteliğine bakmadan, sadece rakamlarla niceliksel olarak bakabiliriz veya hangi konuda bakamayabiliriz?

Küçük bir yolculuğu çıkalım. Bir şortun dikim süresinde, bir kalıbın basım süresinde, bir kalıbın değiştiriliş süresinde, lastiğin değiştiriliş süresinde, bir parçanın montaj süresinde ve de benzer birçok süreçte süreleri ve de performansı nicel olarak değerlendirebilirsiniz. Bunda iyileştirmeler yapabilirsiniz. Süreçleri yalınlaştırabilirsiniz.

Bunların hepsi üretimdir. Ve de hepsi cansızdır.

Ama siz kalkıp, sadece canlılar yani insanlarla ilgili olan ve her biri özel olan,

birbirinden farklı olan ve de birbirinden farklı nedenlerle ortaya çıkmış olan,

farklı hastalıkların tanısının konulması, tedavi süreçlerinin ne şekilde yapılması gerektiği ile ilgili olarak siz "Hipokrat yemini etmiş" bir hekimi böyle bir uygulamaya tabi tutamazsanız.

Elinde röntgeni ile gelmiş ayağı kırılmış bir hastanın tanısının konulması süresi ile bir psikiyatrik sorununu anlatmaya çalışan hastanın tanısının konulma süresi aynı olamaz. Bir genç, bir yaşlı ve bir çocuğunun hastalıkları aynı da olsa bunların dertlerini doktora anlatma ve bunlarının tanılarının konulma süresi aynı olamaz.

Şunu anlarım. Sağlık hizmetlerinde yüzlerce alanda yalın bakış açısıyla iyileştirme yapabilirsiniz. Buradaki bir çok sürecin süreleri iyileştirilebilinir. Ama içinde doğrudan insan olan bir tanı/tedavi konusunda nicel beklenti yanlışın önde gidenidir.

HEKİMLER NE DİYOR?

Yıllardır ülkenin temel sorunlarından biri de bu konudur. Hekimi anlamak, hekime destek olmak, onun yükünü hafifletmek yerine çeşitli yönetmelik ve uygulamalarla hekimlik müessesinin önce itibarı yok edilmeye çalışılmış, bu süreçte çok değerli bir çok akademisyenin kimi özel muayenehane açmış, kimisi özel hastanelere geçmiş, kimileri de özel hastane açmıştır.

Pandemi dönemi tu kaka olan hekimler kurtarıcımız haline getirilmiştir.

Bu performans konusu ile ilgili olarak bakın Bursa Tabipler Odası ne demekte?

Bursa Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ömer Levent Soydinç, birçok hastanede normalde 20 dakika olması gerek muayene süresinin 5 dakikaya düşürülerek hekimlere günlük yaklaşık 100 hasta randevusu dayatıldığını belirtti ve ekledi:

"Bu dayatma, mesleki özerkliğimize müdahale olmasının yanı sıra halkın sağlığını da tehdit ediyor. Hekimlere performans baskısıyla daha çok muayene ve işlem dayatması yapılarak mesleki özerkliğimize müdahale edilmekte, halkın sağlığı tehdit edilmekte, sağlıkta şiddete zemin hazırlanmaktadır."

Bursa Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği'nin etkinlik takvimi çerçevesinde, 'Sağlık 5 Dakikaya sığmaz!' başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı BTO Genel Sekreteri Dr. Ömer Levent Soydinç yaparken, etkinlikte BTO Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Ayşenur Aydoğan Yentürk, Dr. Abdullah Karadağ ile BTO önceki dönem başkanlarından Dr. Güzide Elitez ve Dr. Bülent Aslanhan da yer aldı.

Dr. Soydinç'in okuduğu açıklamada, yıllardır sağlıkta dönüşüm programı adı altında yürütülen politikaların hastaneleri ticarethaneye, hastaları ise müşteriye dönüştürdüğü belirtilirken, Sağlık Bakanlığı'nın niteliği değil, niceliği önceleyen politikalarında ısrar ettiği hatırlatıldı.

1 dakika lütfen, hekimler enaz 20 dakika diyor. 5 dakika değil...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.