AK Parti'de seçim var

Pazar günü AK Parti Olağan Kongresi gerçekleşiyor. Şu an itibarıyla 2 aday var. Mevcut il başkanı Sedat Yalçın ve eski milletvekili Şevket Orhan...
Bu iki isimden birini AK Parti İl Başkanlığı'na seçmek için 611 delege oy kullanacak. Kongre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımı ile Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleşecek...
Pazar günkü kongre AK Parti'nin dördüncü olağan kongresi. Bugüne kadar AK Parti'de iki adaylı kongre ikinci kez olacak. Bilindiği gibi AK Parti'nin ilk olağan kongresinde Hayrettin Çakmak tek aday olarak girip, kazanmıştı. 2. olağan kongresinde ise Hayrettin Çakmak'ın karşısına Necmi Akosman çıkmış ve Çakmak büyük bir farkla (yanlış anımsamıyorsam 537'ye, 67 gibi) kazanmıştı. Şimdi ise yine iki adaylı kongreye gidiliyor...
Burada ibre ağırlıklı olarak Yalçın'dan yana görülmekte. Yalçın, öncelikle aldığı devlet terbiyesi içinden çıkan bir insan olarak, kendi işini kurmuş, işinde başarılı olmuş, Bursa içinde kurduğu olumlu ilişkilerle sevilmiş bir insan...
Yalçın öncelikle mesleğinde başarılı olarak kentte tanınmış, bir isim. AK Parti'nin içinde görev yaptığı süreçte, partisi adına yönettiği süreçlerden başarıyla çıkmış bir isim. Uyumlu, kavgacı olmayan bir kişiliği var. Kent sorunlarına hakim ve bunların çözümü noktasında fikir üreten ve de bu noktada STK'larla işbirliği yapan bir isim...
Ayrıca, yaptıklarını dile getirirken her fırsatta ekibinden bahseden ve seçim ile ilgili olarak da kendini delegelere emanet ettiğini söyleyen bir isim...
AK Parti için hayırlısı olsun...

Adnan Ener'in ardından
Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı'na hazırlanıyor. Ağırlıklı olarak paraşütçülerimiz, indirme yapacak. Ama Amerika karşı çıkıyor ve paraşütleri kullanmamıza izin vermiyor. Çünkü, tüm paraşütlerimiz Amerika'dan gelmiş...
Adnan Ener yaşantısını tekstile adamış Bursalı bir sanayici. Bir gece ansızın kapısı çalınıyor. Açıyor, kapıda iki subay var. Onlar "Adnan Bey, kuvvet komutanlarımız Bursa'da sizinle görüşmek istiyorlar". Adnan Ener şaşırıyor. Hemen giyiniyor ve Garnizon'un yolu tutuluyor. Komutanlar ona durumu anlatıp, "Bu paraşütü yapabilir misiniz?" diye soruyorlar. O "Yaparım elbet" diyor ve hemen örnekler getirilmesini sağlıyor. Ve çalışmaları başlatıyor. Böylece ülkemizde teknik tekstil adını verdiğimiz çalışmaların ilki Bursa'da dün toprağa verdiğimiz Adnan Ener tarafından başlatılıyor. Paraşütçülerimiz, Bursa'da üretilen paraşütlerle Kıbrıs'a iniyor...
Bursa ve ülkemiz sanayisine damgasını vuran bir isimdi, Adnan Amca. Onu tanımış olmak ve sohbetinde bulunmuş olmak onurdu...
Ener ve Parlamış ailelerine başsağlığı diliyorum...