Hava Durumu

Basında sansürün kaldırılışı üzerine

Yazının Giriş Tarihi: 25.07.2019 08:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.07.2019 08:35

Osmanlı İmparatorluğu döneminde ilk gazete yayınlanmaya başladıktan sonra çıkan gazeteler sansür memurlarının kontrol ve denetiminden geçer ve ardından yayınlanırdı.
Türk basınında sansür ilk kez 10 Mayıs 1876 tarihinde uygulanmaya başladı.

24 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyet yürürlüğe girdikten sonra bu uygulamaya son verildi ve günümüzde bu olay "sansürün kaldırılması" olarak adlandırılıyor.
10 Haziran 1946 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti kurulduktan sonra dönemin cemiyet yöneticileri, bir basın günü oluşturmayı planladılar. Bunun için de Türkiye'de ilk gazetenin çıkış tarihinin "Basın Bayramı" ilan edilmesine karar verildi.

Ama bu tarih konusu tartışmalara yol açtı. İlk gazete konusunda çeşitli görüşler bulunduğu için bir görüş birliği sağlanamadı. Daha sonra Falih Rıfkı Atay tarafından bayramın her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanılması fikri ortaya atılarak kabul edildi.

O tarihten beri de bugün kutlanıyor. Kimileri bayram diyor, kimileri demiyor.

SANSÜRLÜ ANILAR

Sansür dendiğinde aklıma 12 Eylül 1980 dönemi gelir. O dönemde gazete hazırlanır, ilk günler pikaj kartonları ile Işıklar Askeri Lisesi'ne götürülürdü. Daha sonra rotatif döndürülür ve birkaç gazete bastırılıp öyle götürülmeye başlandı. Orada önce 1. Şube'den bir polis kontrol ederdi. Kafasına takılan bir şey olduğunda nöbetçi astsubaya sorulurdu. Onunla tartışmaya girdiğinizde de bir üst makam adını yanlış anımsamıyorsam Mete Binbaşı'ya ulaşılırdı.
Sonra düzeltmeler yapılır gazete yeniden basılır ve yeniden Işıklar Askeri Lisesi'ne götürülürdü. Onay alındıktan sonra da baskıya devam edilirdi.
Eğer Işıklar'da bir denetim var ise içeri girilmez dışarıda beklenirdi..

Bu arada zaman zaman çeşitli sıkıntılar da olurdu. Hiç unutmuyorum bir ara rahmetli Saruhan Ayber bunalmış ve soluğu o zaman sıkıyönetim açısından Bursa'nın bağlı olduğu Gölcük'te almıştı. Ona o randevuyu da yine yanlış anımsamıyorsam o dönemler Günaydın gazetesinde olan aynı zamanda subay kökenli de olan Necati Zincirkıran büyüğümüz almıştı. Vali bile o dönem telefonlara çıkmamıştı o gün, Saruhan Ağabey, Gölcük'e gidip geldikten sora bu sefer vali onu aramıştı.

Hayat böyle hızla akıp, geçiyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.