Bursa'nın değerleri ve Banu Demirağ

Nilüfer Belediyesi yeni etkinlik başlattı. "Bursa'nın değerleri" adını taşıyan söyleşi etkinliğinin ilk konuğu Banu Demirağ oldu. Etkinlik Nilüfer Belediyesi Yılmaz Akkılıç Kütüphanesi'nde gerçekleşti. Söyleşiyi Zeynep Terzioğlu yönetti.
Sevgili Banu ile eski dostuz diyemeyeceğim. Çünkü hâlâ dostuz. Yaklaşık 40 yıla varan dostluğumuzda acısı ile tatlısı ile birçok anıyı biriktirdik. Bir biçimde beraber büyüdük. Beraber çocuklarımızın büyüşünü seyrettik. Onların mutluluklarına tanık olduk.Banu ile ilk tanışıklığımız Bursa Hakimiyet'te Kemal Sulaoğlu'nun döneminde oldu. Bir yandan kültür sanat sayfamızı hazırlıyordu. Bir yandan da haftalık söyleşiler yapıyordu. Süreç içinde Banu Demirağ'ı Radyo S'in başında gördük. O dönem sadece Radyo S'in 55 kişilik kadrosu vardı.

Ardından da bir dönem ASTV'nin başındaydı.
Toplumda ender gördüğümüz yüzü gülen, her şeye pozitif bakmaya çalışan bir insandı.
Dostluğumuz o yıllarda başladı. Ayrıca yaşantımda içtiğim en güzel vişnoşkaları o yapmıştır.
Büyüdüğü sanat ve kültür ortamı içindeki birikimin, çok okuyarak geliştirerek sahip olduğu entelektüel birikimi her zaman takdir etmişimdir ve saygı duymuşumdur. Banu Demirağ, gazetecilik sonrası Osmangazi Belediyesi'nin basın birimini yönetti. O dönemde bugün hâlâ devam eden Tanpınar Ödülleri'ni başlattı. Ardında Bursa Kültür ve Sanat Vakfı'nın Genel Sekreterliği gibi çok önemli bir görevi yürüttü. Bursa'nın kültür ve sanatına önemli katkılar koydu. Tassavvuf Sempozyumu onun döneminde başlatıldı. Sonra iptal edildi.
Yine bir dönemler çalışma arkadaşı olduğumuz ve Banu Demirağ ile de uzunca bir süre çalışan Sevgili Zeynep Terzioğlu'nun sunumuyla başlayıp, soruları ile devam eden güzel bir söyleşiyi dinledik. Eskileri andık. Elbette ki söyleşi Yılmaz Akkılıç'ı anarak başladı. Banu'nun dediği gibi artık "tashih edenimiz" kalmadı.

Banu Demirağ, Bursa'ya ayrıca yazar olarak da önemli eserler bıraktı. "Manolya Ağacının kökleri", "Kırk Yıllık Bir Seyir Defteri", "Gülçin Anıl",i"Bir Resimli Mektup" ve "Festivalin Altın Yılı" isimli kitaplara imza attı. Ayrıca "Bursa defteri" ve "Bursa'da yaşam" olmak üzere birçok dergiye yazılar yazdı.
Sevgili Ali ve Ayşe'nin annesi olan Banu Demirağ, son 3 yılında amansız bir hastalıkla mücadele etti ve onu da kontrol altına aldı.
Evet, Sevgili Banu Demirağ'ı dinlemek keyifliydi. Şimdi ondan yeni kitap bekliyorum. Alzheimerdan kaybettiğimiz annesi Ayten Uğuralp'in hastalığı sırasında Banu'nun tuttuğu notlardan oluşturacağı bir kitap. Sevgili Banu tüm sevdiklerinle uzun ve sağlıklı yılların olsun. Lütfen üretmeye devam et.
Sevgiyle kal.