İki Kolsuz Faik'in torunu ve homeopati

Bursa'da tekstil sektörü ve ipekçilik dendiğinde akla gelen ailelerden biri Yılmazipek Ailesi'dir. Faik Yılmazipek'in ailesinin kökeni Antalya'nın Akseki kazasındadır. Babası Naip Hüseyin Bey'in görevi gereği bulunduğu Yozgat/ Boğazlıyan'da 1891 yılında doğar.

1915'te lise son talebesiyken Çanakkale'de 19. Fırkanın 9. bölüğündeki askerler arasına katılır. Aynı yıl ilk harp madalyasına hak kazanır. Rus saldırısına maruz kalan Alman-Avusturya birliklerine yardım için gönderilen Osmanlı birliğinde yer alır. Galiçya cephesindeki çarpışmalarda iki kolunu da kaybeder. Bu gerçeği, Viyana'daki bir hastanede gözlerini açtığında fark eder. 1920'de eşi Zehra Hanım ile Bursa'ya yerleşir.

Bursa onu "İki Kolsuz Faik" olarak tanır. Maluliyet parası ile ticarete atılır. Gemlik'ten Kafaoğlu'ndan sabun alır, satar. Züccaciye, tuhafiye, kırtasiye, hırdavatçılık derken Uzunçarşı'da dükkan açar. Daha sonra da sanayiciliğe adım atar. Bir ipek, bir büküm, bir de dokuma fabrikası sahibi olur.

İKİ KOLSUZ FAİK'İN TORUNU GÜNGÖR

Turgut, Oğuz, Doğan adında 3 oğlu olur. Oğlu Turgut Yılmazipek'in 4 kızı olur. Dört kızından üçüncüsü Güngör Yılmazipek Buzot'tur. Güngör Hanım doğduğu günden beri sağlık sorunları ile uğraşır. Kendisi eczacı olur. Yaşantısı hep sağlık sorunları ile geçer. Yaşamı boyunca çeşitli ülkelerde 15 ameliyat geçirir.

Hayatının 3'te biri Fransa'da geçer. Orada evlenir. Çocukları ve torunları olur. 60'lı yaşlarında aldığı onca yoğun uyuşturucu ilaçlara rağmen ağrıları dayanılmaz olur. Tükenmiştir, çocuklarına ötenazi için yalvarırır.

2014 yılında homeopati ile tanışır. Birinci yıl bütün ilaçlarını bırakır. İkinci yıl ağrılarından kurtulur ve üçüncü yıl tamamen iyileşir. Homeopatinin yanında enerjiyle yapılan başka tedavilerle de ilgilenmeye başlar.

(Homeopati 19. yüzyılın başlarında Alman doktor ve eczacı Samuel Hahnemann tarafından bulunan ve vücudun kendini doğal olarak iyileştirmesine yardım eden bir tedavi sistemidir. Homeopati sözcük olarak yunanca; Homeos = benzer, Pathos = acı, ızdırap kelimelerinin birleşmesinden meydana gelir. Sağlam kişide belli bulgular çıkaran bir madde, aynı bulgulara sahip hasta kişilerde iyileşme sağlar prensibi uygulanır. Homeopatide amaç vücudun kendi iyileşme mekanizmalarını harekete geçirmek ve böylece vücudu iyileşme sürecine sokmaktır.)

Şimdi bu öğrendikleri doğrultusunda insanların sağlık sorunları ile başa çıkmalarına yardım ediyor ve ilaçsız ve ağrısız yaşamın mümkün olduğunu gösteriyor.

Güngör Yılmazipek Buzot web sitesinde özetle şöyle diyor:

"Korku, devamlı ve şiddetli ağrı ve hastalığın yalnızlığının ne olduğunu iyi biliyorum. Asla kimsenin iyileşme ümidimizi elimizden almasına izin vermemeliyiz. Şimdi hayatımı dolu dolu, mutlu ve sağlıklı olarak yaşıyorum. Birkaç dil konuşabilen iki tane harika evlat yetiştirdim. Torunlarımla oynayabilecek ve onlara bakabilecek kadar sağlıklı ve güçlüyüm."

Güngör Hanım bir kitap kaleme alır. "I Was Dying Then I Changed My Mind/Ölüyordum Sonra Fikrimi Değiştirdim" isimli kitapta çektiklerini, ilaçları bırakışını ve nasıl sapasağlam olduğunu anlatıyor. Kendisinin bir de web sitesi var. www.gungorbuzot.com. Orada hem deneyimlerini paylaşıyor, hem de çeşitli eğitimler veriyor.

Sevgili Hüsnü Adanur'un, Güngör Hanım ile ilgili paylaşımı bu yazımın ilham kaynağı oldu. İki Kolsuz Faik'i Yılmazipek Ailesi'ni andık. Rahmetli Doğan Yılmazipek'i tanıma ve sohbet etme fırsatım olmuştu. Son olarak onunla DSİ'nin tesislerinde Bursa ile ilgili bir toplantıda beraber olmuştuk.

Sevgili Güngör Hanıma sağlıklar, yeni yaşantısında ve de uğraşısında başarılar diliyorum. Deneyim paylaşımının önemli olduğuna dikkat çekiyorum.