Maske konusu ve Erkan İşgören

Size maske konusunda söz etmek istiyorum. Bir süredir maske ile ilgili gerek yazılı, gerekse görsel basında yayınlar yapılıyor. Bu yayınlarda zaman zaman Dr. Erkan İşgören'i görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde de Ekotürk ekranlarındaydı. İşgören Ailesi ile gençlik yıllarımda aynı apartmandaydık.

Size biraz onu tanıtmak isterim. Bugün Dr.Erkan İşgören, Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi, Tekstil Bölümü öğretim üyesi. Kendisi ortaokulu Bursa Erkek Lisesi'nde okudu. Daha sonra Tophane Endüstri Meslek Lisesi tekstil bölümünü bitirdi. İstanbul Yüksek Teknik Öğretmen Okulu, tekstil bölümünden mezun oldu. Tekstil alanında iki yüksek lisansı var. Selçuk Üniversitesi'nde sanatta yeterlilik ve Marmara Üniversitesi'nde doktorasını yaptı.

Değişik tarihlerde İngiltere ve Almanya'da mesleki gelimi için çalışmalara katıldı. 2003-2007 yılları arasında TÜBİTAK / Tekstil Araştırma Merkezi Örme Bilim Kurulu Üyeliği yaptı.

MASKE KONUSU

Dr.Erkan İşgören'in maske konusu üzeri anlattıklarını Ekotürk'te dinledim. Maske kullanımı ve üretimi konusunda önemli bilgiler aktardı. Kovid 19 sonrası ülkemize Çin'den yoğun biçimde maske üretim makinalarının geldiğini, bir süre sonrası onların kopyalanarak yerli üretim makinaların yapıldığını anlattı.

Piyasada olan maskeleri alırken dikkat edilmesi gereken konuların başında 3 katlı olması gerektiği ve 1. ile 3. kattaki telanın arasındaki malzemenin temel filtrasyon özelliğine sahip, kağıdımsı bir madde olması gerektiğini belirtti. Genelde piyasada maliyeti düşürmek için, 3 kat tela kullanıldığına dikkat çekti. Halbuki maliyetin sadece 6 kuruş fark ettiğini anlattı.

Daha birçok bilgi aktardı.

SUNA KIRAÇ'IN ARDINDAN

Suna Kıraç ile hiç karşılaşmadım. Sadece kendisi ile birlikte çalışmış bazı büyüklerimden ve kitaplardan onu tanıdım.

Bir kadın olarak Türk iş ve sanayi dünyasının bir dönemler en önemli aktörlerinden biriydi. İyi bir eğitim aldı. İş hayatına 1960 yılında babasının yanında başladı.

1963'te Koç Holding'in kurulmasının ardından Vehbi Koç, Rahmi M. Koç, Bernar Nahum ve Hulki Alisbah'la birlikte holdingin ilk Yönetim Kurulu'nda görev aldı. 1965'te holdingin genel sekreterliğine getirildi ve beş yıl boyunca bu görevi yürüttü.

1974 yılında holdingin insan kaynaklarından sorumlu yöneticisi oldu. Kurumda terfi ve liyakat konularında grup şirketlerine standartlar getirme­ye, topluluğun kurumsal kimliğini güçlendirmeye çalıştı.

1980 yılında Koç Holding Yönetim Kurulu başkan vekilliği görevine getirilen Kıraç, montajdan ana sa­nayiye geçiş sürecinde önemli kararlara imza attı.

Holdingin kurumsallaşması, Koç Lisesi ve Koç Üniversitesi kurulması noktasında ve diğer eğitim ile ilgili çalışmalarda aktif rol aldı. Holding bünyesindeki müze çalışmalarını yönlendirdi.

Ülkemiz iş dünyasına, Koç ile Kıraç Ailesi ve Koç Holding'e başsağlığı diliyorum.