Ramazan geliverdi

Geliyor, gelecek derken, önümüzdeki hafta Ramazan başlıyor. Ramazan biz gazeteciler için değişik bir dönemdir. Oruçlu olsak da, olmasak da aldığımız ve katılmaya çalıştığımız çok sayıda iftar daveti. Siyasetin ve gündemin bir anda hafiflediği, yoğunluğun kendini sakinliğe bıraktığı bir dönemdir…
Yerel bazda bir süredir zaten ortada olan gündem yoksunluğunun katsayısının artacağı bir dönem bizleri beklemekte…
Yazarların “bugün ne yazalım?” diye kafa patlattığı, bir türlü konu bulamadığı zor bir dönem…
Öncelikle bu dönemin gerek kentimiz, gerekse ülkemiz için huzurlu ve hayırlı bir dönem olmasını diliyorum. Gerek açılım, gerek Anayasa sürecinin olumlu gelişmelere gebe olmasını diliyorum…
Bu ülke, bu ülkenin insanı, iktidarı, muhalefeti, aydını, genci, Türkü, Kürdü, Sunnisi, Alevisi gerçekten çok yoruldu. Emin olun herkes huzur istiyor. İşi huzursuzluk çıkartmak olan bazı marjinal küçük grupların dışında. Artık, siyasilerimiz uzlaşma için adımlarını atıversin…
Evet, huzurlu ve sağlıklı bir Ramazan dileğiyle…

UİB’de pazarlama eğitimi

Uludağ İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen seminerde katılımcılara, “Pazarlama ve Marka Odaklı Yönetim Sistemi” hakkında bilgiler verildi. Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi İpek Özel, Türkiye’deki belli büyüklüklere ulaşmış şirketler dâhil birçok şirkette gerçek manada “Pazarlama odaklı bir Marka zihniyeti” yerine, ‘patron zihniyetinin’ hâkim olduğunu” söyledi. Özel, “Bu anlayışla şirketler, marka, pazarlama ve müşteri odaklı, daha stratejik ve uzun soluklu kararlar yerine taktiksel, anı kurtaracak kararlarla yönetiliyorlar” dedi…
Türkiye’de bu konuda önce paradigmalarımızı değiştirmemiz gerektiğinin altını çizen, Özel şirketin bütününü içine alan bir marka zihniyeti oluşturmaktan bahsederken, Türkiye’de bu işin pek yaygın olmadığına dikkat çekti. İpek Özel, şirketleri marka ruhunun yönetmesi gerektiğine vurgu yaparken, bu konuda Türkiye’de hâkim olan durumun ise yönetici veya CEO’nun zihniyetinin etrafında dönen yönetim biçimi olduğunu sözlerine ekledi…