Rektör Dilek ile kahvaltı

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Kamil Dilek seçildikten sonra bir gelenek başlattı. Bilgilendirme Toplantıları adı altında altı aylık periyotlarla basınla buluşuyor ve son altı aylık sürede hayata geçirilen gelişmeleri ve uygulamaları basınla paylaşıyor. Onların fikirlerini ve eleştirilerini dinliyor…
Kuşkusuz bu alışılmadık bir uygulama. Rektör Dilek’in yoğurt yiyiş şekli günümüzün terminolojisiyle yönetişim mantığına dayanıyor.  Yöneten ve yönetilenlerin birlikte oluşturduğu ortak akılla yönetilen bir üniversite…
Dün Almira Otel, Osmanlı Meydanı’nda Rektör Dilek’in yine basınla buluştuğu bir kahvaltı vardı. Rektör Dilek, yardımcıları Prof.Dr.Müfit Parlak, Prof.Dr.Ahmet Saim Kılavuz, Prof.Dr.İrfan Karagöz ve de İktisadi Ticari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İbrahim Canbolat ile birlikte karşımıza çıktı…
Kendisi bizlerle 90 sayfalık beşinci 6 Aylık rapor kitabını paylaştı. Ayrıca konuşması sırasında alışmadığımız bir şeye daha tanık olduk. Kendisi kurumunun geçmişe yönelik özleştirisini yaparak kurumsal eksikliklerini dile getirdi. Bu da beraberinde onun döneminde hayata geçirilmiş birçok alandaki ilkin temel nedenini oluşturuyor. Kuşkusuz insan böyle bir ortamda ilkleri gerçekleştirirken yaşadığı mutluluğun yanında kendine “neden bugüne kadar yapılmadı?” sorusunu da sorup, geçmişi ister istemez sorguluyordur…
Bugüne rektör koltuğunda oturan hocalarımız o günün koşulları ve de kendi vizyonları ile ortaya koydukları önceliklerine göre üniversitemize birçok şey kattılar…
Şimdi, Kamil Dilek Hoca farklı bir yönetim anlayışının yanına kendi vizyonuna göre önceliklerini belirleyip, onları teker teker hayata geçirmeye çalışıyor. Bir rektörün seçildikten sonra üniversitesindeki bir fakülteyi ziyareti sonrası  oranın koşullarını görüp, akşam evinde ağlamasının nasıl bir duygu olduğunu hiçbirimiz bilemeyiz. Bu bir bağlamda konuyu ve de bulunduğu mevkiyi  ne oranda içselleştirdiğinin de bir göstergesidir. Sanırım ülkemizin bu duygularla hareket eden çok sayıda üst yöneticiye ihtiyacı var…
BİRKAÇ NOT
Uludağ Üniversitesi Rektörü Kamil Dilek’in döneminde hayata geçirdiği bazı önemli başlıklara değineceğim…
Üniversitemizin hastanesi ülkemizde devlet üniversiteleri arasında uluslararası hastaneleri akredite eden Joint Commission tarafından Hacettepe Üniversitesi dışında akredite edilmiş ikinci üniversitesi. Üniversitemizin hastanesi ülkemizde ilk yalın uygulamaların başlatıldığı hastane. Şu anda 3 ayrı yalın projesi hastanemizde hayata geçirilmeye çalışılıyor. Hastanedeki poliklinik sayısı 60.000’den, 100.000’e çıkarılmış durumda…
Uludağ Üniversitesi, Bursa’da vakıf üniversitelerinin açmış olduğu lisansüstü programlarının hepsinde partner…
Üniversitemizde BAP adlı Bilimsel Araştırma Projeleri’ne verilen destek 2000-2008 yılları arasında 72 projeye 4 milyon TL’lik destek verilmiş iken, sadece  2013 yılı içinde 198 projeye 13 milyon 620 bin TL’lik destek verildi…
Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi 10 yıl boyunca TÜBİTAK’tan yılda 1 milyon liralık destek almaya hak kazandı…
Üniversitenin tüm web sayfaları İngilizce ve Türkçe olarak yenilenirken,  yapılan kurumsal kimlik çalışması ile tüm logolar standart hale getirildi…
Son 2 yılda Bursalı hayırseverlerin 51 milyon TL’lik katkıları sağlandı…
Üniversitemiz ülkemizin en modern konservatuvarına kavuştu…
Bursa Büyükşehir Belediyesi 10 milyon liralık bir katkı ile yol, giriş aydınlatma  ve çevre yolu bağlantılarını tamamlıyor. BESAŞ ve UÜ işbirliği ile 3 milyonluk yatırımla bir üretim ve Ar Ge birimi oluşturuldu…
Nilüfer Belediyesi 700 bin TL destek ile açık spor alanları kazandırdı...
SONSÖZ
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Kamil Dilek ve çalışma arkadaşlarını kutluyorum. İş yapış şevklerinin böyle devamını diliyorum…