Hava Durumu

Sessizlik sarmalı ve sıfır toplamlı oyun

Yazının Giriş Tarihi: 03.02.2020 08:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.02.2020 08:01

Kitle iletişim ve siyaset bilimi teorilerinden biri de Alman siyaset bilimci Elisabeth Noelle-Neumann tarafından geliştirilen suskunluk/sessizlik sarmalı teorisidir.
Bu teoriye göre kişinin/grubun savunduğu fikir, mensubu olduğu toplumun/topluluğun genel-geçer' kabul ettiği görüşlere uygun değilse, bu kişi toplumdan/topluluktan dışlanma korkusu nedeniyle konuşurken kendini kısıtlar veya fikrini söylemekten vazgeçer.
Aynı kişi fikrinin toplum nezdinde yaygınlaşmaya başladığını sezerse, bu kez fikrini yüksek sesle söylemeye başlar.
Uzmanlar teorinin sadece birbirine olan etkisini incelemek üzerine kurulu olmadığını söyler. Bu teori aynı zamanda bir fikrin, siyasi görüşün, inanışın, geleneğin hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğunu saptamaya çalışmaz. Birden fazla algının bir arada yaşadığı iklim içinde, Suskunluk Sarmalı teorisi eğilimlerin ne yönde olduğunu ve zamanla değişiklik gösterip göstermediğini araştırır.

FIRSATI GÖREMEMEK

Özünde bu veriler iktidar için çok değerlidir. Sessizlik içinde olan karşıt görüşe sahip olanlara yönelik çalışma, onları kazanmayı da getirebilir. Ama geleneksel siyaset bunu yapmaz sadece kendi görüşü üzerine yatırım yapar. Bu da özünde sesli ve sessiz kutuplaşmayı derinleştirir.
Ülkemiz bu bağlamda kutuplaşmanın doruk yaşadığı dönemleri yaşamaktadır. Siyasetin ne nezaketi, ne etiği, ne rakibe saygısı kalmıştır. Belli bir yaşta olanlar eski siyasetçilerimizin nezaketini aramaktadır.
Yeni kuşak ise izlediği tartışma programlarının tümünde, siyasetçilerin ve siyasetçilerin görüşlerini savunanların çirkin diyaloglarını görmekte ve tartışmanın böyle bir şey olduğu görüşünü benimseyip, bunu içselleştirmektedir.

SIFIR TOPLAMLI OYUN VE SİYASET

Halbuki siyaset özünde ortaya koyduğu tezi sistemleştirme oyunudur. Bu noktada iktidar tezini sistemleştirmeye çalışırken, muhalefet de ortaya koyduğu antitezle ortaya çıkar. Antitez demek her şeye karşı çıkma değildir. Bütün özünde zıtların birliği üzerine kuruludur. Karşıtlık yani antitez ve tez bütünün kutuplarıdır. Karşıtlığı, her şeye karşı çıkma olarak algılamamak gerekir.
Çünkü bu oyun önemli ve büyük bir oyundur. Eğer oyunu ve oyunun parçası olan siyasetçilerin ve siyasi görüşlerin tartışmalarını bu temel üzerinde değerlendirmezseniz o zaman bir oyun ve ekonomi kuramı olan sıfır toplamlı oyun ortaya çıkar.
Burada her katılımcının kazanç veya kaybının diğer katılımcıların kazanç veya kayıpları ile dengelendiği durumun matematiksel temsiline sıfır toplamlı oyun denir. Katılımcıların toplam kazançları eklenip kayıpları çıkarıldığında sonuç toplamı sıfır olacaktır.
Sıfır toplamlı oyunlarda/tartışmalarda (tele-vizyon programlarında) her sonucun toplamı daima sıfırdır. Bu tür oyunlar dağıtıcıdır, bütünleştirici değildir. Dağıtıcı sonuçlar kutuplaşmayı derinleştirir. Böylece saatlerce süren tartışmadan bir katma değer ortaya çıkmaz.
Tartışma programlarının temel mantığını oluşturan münazara, münazara olmaktan çıkıp, tarafların egolarını tatmin eden bir münakaşa ortamına dönüşmektedir.
Halbuki münazara basit, formatı basitleştirilmiş bir beyin fırtınasıdır. Sonuçta ortaya bir katma değer yaratması gerekir.
Boşu boşuna zaman harcayıp izlediğimiz ve ortaya bir sonuç çıkarmayan tartışma programlarımız(birkaçını tenzih ediyorum) sıfır toplamlı oyun konumundadır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.