Tayan ve termik santral

Bu temel sorunumuza bir de çevreye zarar veren enerji santrallarımız eklenince kötü bir tablo oluşuyor. Bir süredir Orhaneli Termik Santralı’nın bacasından çıkan siyah gazlar bölge halkını tedirgin ediyor.  Uzmanlar çıkan siyah gazın çevredeki bitki örtüsüne zarar verdiğini söylemekte. Ayrıca, yakında özelleştirileceği söylenen Orhaneli Termik Santralı’nda yeterli teknik bakım ve yenilemenin yapılmadığı, bu sebeple ciddi kazan arızaları yaşadığı yakın çevrelerce ifade ediliyor…
1978 yılında inşa edilen Orhaneli Termik Santralı, 1993 yılında bacasından çıkan zehirli gazlar sebebiyle büyük şikayetlere sebep olmuş ve 2 yıl süre ile kapatılmıştı. Bacasına inşa edilen gaz filtresinden sonra uzun süre çevresel bir rahatlama olmuş ve enerji üretimine devam etmişti. Geçen hafta Orhaneli ilçesinde inceleme yapan CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan da çıkan siyah gazları yerinde tespit ederek, bölge halkından bilgi aldı. Turhan Tayan bir an önce termik santralın bakımının yapılması gerektiğini söylüyor…

Akdoğan ve sözün bittiği yer

21 Ekim 2007 tarihinde Hakkari Dağlıca köyündeki askeri birliğimize yapılan saldırı,  belki de ilk kez ülkemize de örnek olacak bir şekilde Bursa’da o dönemin 8 İl Başkanı tarafından ortak bildiri ile kınanmıştı. O dönem CHP İl Başkanı olan Gürhan Akdoğan Gaziantep’teki terör olaylarının ardından bir açıklama yaptı…
“2011’de 4.8 milyar dolarlık ihracat yapan  tam 171 ülkeye mal satmayı başarmış bir ilimiz Gaziantep bayramın ortasında terör örgütünce bombalanıyor ve 9 vatandaşımızı yitiriyoruz onlarca insanımız yaralanıyor evlere ateş düşüyor” diyen Akdoğan şöyle devam ediyor:
“Son olarak 20.11.2011’de ve 16.07.2011’de bu başlıklarla o günkü terör olaylarını değerlendiren ve protesto eden  bildirileri sizlerle paylaşmıştım bugün geldiğimiz nokta o günlerden çok daha vahimdir. Çünkü hem terör artık İzmir’de, Gaziantep’te büyükşehirlerde rol oynamaya başlamış hem de daha vahimi bu süreçte roller değişmiş, artık teröristlerle milletvekillerinin sıcak kucaklaşmaları, CHP milletvekilinin kaçırılması sonrası verdiği demeçler, olağan karşılanır olmuş, dahası bu konuya tepki veren CHP’liler kaçırılan milletvekili tarafından ulusalcı kafatasçı olarak nitelendirilmişler buna bile birkaç kişi dışında kimse açık tepki verememiştir.
 Şimdi görüyoruz ki milletvekilinin deyimiyle ‘Barış mesajı ileten arkadaşlar. Dağdaki cici çocuklar’ sırtlarında silahlarla gösteri yapıp milletvekilleri ile kucaklaşanlar sanki terör örgütü mensubu değiller?  Bu konuda CHP’sinin temel değerleri  politikaları geçmişten bugüne değin çok nettir ve bazıları istedi diye değişemez. Bu iktidar döneminde terör Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri haline gelmiştir…”