Hava Durumu

Yıkılan paradigmalar ve yalın yaşam

Yazının Giriş Tarihi: 21.05.2020 07:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.05.2020 07:54

Vahşi kapitalizmin tüm enstrümanlarını kullanarak, tüm dünyayı bir tüketim toplumu haline dönüştürmesinin ardından, toplumlar bir çok değerini yitirmeye başladı. Toplumların kendilerine özgü ahlaki değerleri ile olmazsa olmaz kabul edilen evrensel temel etik değerler bir bir önce esnetildi, sonra tane tane çözülmeye başladı.

Bu süreçte en büyük katalizör görevi para ve gelir uğruna ne yazık ki tüm şekli ile mass media diye tanımladığımız kitle iletişim araçları gördü.

Bu genelinde toplumsal yozlaşma diye tanımlayabileceğimiz çözülme ve de nihayetinde bozulma sürecinden her ülke ve toplum belirli oranlarda nasibini aldı. Bunun farkındalığını yaşayan akılcı toplumlar, daha zarar görürken; farkındalığını yaşamayan toplumlar azami zararları gördü. Ne üzücüdür ki bu azami zararı gören akılcı düşünceden uzak toplumlar bunu had safhada deneyimlemesine rağmen bir ders çıkartmış değil.

Bu yozlaşma süreci birçok paradigmayı beraberinde getirirken; birçok paradigmanın da yıkılmasına neden oldu.

Tüm bunların üzerine eskilerin deyimiyle yaraya tuz basan Korona 19 ile tanıştık. 2020 yılında tüm dünya ile birlikte ülkemizde yeni kavramlarla tanıştı. Pandemi(salgın), entübe(suni solunuma bağlanmak), filyasyon(kaynağını bulmak), inkübasyon( hastalık belirtilerinin ortaya çıkması), izolasyon(hastaları, sağlıklılardan ayırma), morbitide(yayılma hızı) mortalite(ölüm hızı) gibi kavramlar günlük konuşma dilimizin içine girdi.

Bu arada uzmanlığı önemsemeyen, daha çok komşudan duydukları ile söylemler geliştiren insanımızın, her eğitim düzeyinde olanı; her konunun uzmanı oldu. Bir dönemler herkes güvenlik konusunda konuşurdu, bir dönemler herkes dış siyaset konusunda uzmandı, şimdi ise ilgili, ilgisiz herkes salgın konusunda ahkam kesiyor.

YENİ DÜNYA

Bu aralar herkes yeni bir dünya düzeninden söz ediyor. Bu kapsamda bir çok alışkanlık, iş yapış biçimi, bir çok meslek değişim geçirecek.

Şöyle bir geçmişe baksanıza. Bir işim olsun, bir arabam olsun, bir evim olsun derken; süreçte daha iyi bir arabam olsun, eşimin de arabası olsun, çocuklara da araba alalım; bir yazlığımızda olsun, çocuklara da birer ev alalım; daha büyük bir televizyon, daha yeni bir cep telefonu.

Sonra ne oldu? Korona hello / merhaba dedi.

Kapıda yatan arabalar, ulaşılamayan yazlıklar, ihtiyacın kat ve katı mülkiyet bir anda değişik bir yük getirmeye başladı. Kiradaki mülkler kira ödeyemez oldu. İşyeri çalışamaz oldu. İş yapış şekilleri yüz yüzeden; sanala dönmeye başladı. Toplantılar kahvaltılar, yemekler yerini sanal toplantılara bıraktı.

SONUÇ

Artık herkes daha minimal yaşama doğru, daha az temaslı yaşama doğru, daha az sosyal bir yaşama doğru ilerliyor. Ofisler, home ofise; marketler, sanal markete; ticaret, e-ticarete devşiriliyor.

Yüzlerce metrekarelik, ceviz mobilyalarla döşenmiş devasa ofisler, makamlar yerini yemek masasındaki tablet veya laptopa bırakıyor. Bu yeni dünya, yeni düzen. Günlük yaşantımızda bu değişimleri yaşarken, küresel platformda dev global aktörler değişiyor, kimi yok oluyor, kimi el değiştiriyor. Çevre daha temiz hale geliyor.

Burada herkes kendine minimal bir yaşam alanı ve yaşam düzeni kuracak. İsraftan, katmadeğer yaratmayan, maliyeti yüksek herşeyden uzak durulacak. Hayırlısı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.