Batalla’dan kongre ilanı

“O hatalı, bu hatalı”dan ziyade önce ortaya çıkan duruma bakalım;
Batalla olayından sonra taraftar bölündü, takım bölündü, yönetim bölündü, basın bölündü.
Kimi gitsin, kimi kalsın diyor.
Kimi Bursaspor’dan büyük değildir, kimi ona bütün saygım bitti diyor.
Kimi gitsin evinde oynasın, kimi Özlüce’ye yürüyelim diyor.
Kimi de bunun altında başka tezgahlar var iddiasında.
Yani şehirde siyasi değil, sportif harita ortadan bölünmüş durumda.
Bursaspor zaten sendeleyerek giderken Batalla’nın yaptığı ekstradan bir yıkım. Madem “Bursaspor ve Bursa’yı çok seviyorum” diyorsun o zaman neden Bursaspor’un tekerine çomak sokuyorsun.
Bu bölünmüşlük ve çekişme yüzünden işler iyice karışırsa, ne olacak verdiğin onca emek ve sevgin?
Hiç olmazsa devre arasına kadar bekleyemez miydin? Profesyonelliğin bir diğer anlamı yarı yolda bırakmak mıdır? Futbolcunun kongre ilanı verir gibi başkanı, teknik adamı istememesi nerde görülmüş?                                          
Daha önce de dedim ya, Bursaspor’da böyle sezon yaşanmadı. Kırkpınar gibi herkes birbirine elense çekiyor.
Batalla bütün ısrarlara rağmen kendine söylenen sözleri açıklamamakla Başkan Körüstan ve Daum’u da töhmet altında bıraktı.
Şimdi her şey akla geliyor, her türlü yorum yapılıyor.
Bir de bu çıktı ortaya;
“Acaba öyle mi dendi, yoksa böyle mi dendi”
Ancak ne denirse densin, ortada sürekli bir idari zafiyet var. Bu kadar olaylar üst üste geliyorsa yönetim, genel direktör hatta hatta Daum sürekli aksıyor demektir.
Olmayacak kişilere çifte prim vermek kolay ama işi gerektiği gibi idare etmek zordur.
Beceri ister. Aynen rahmetli İbrahim Yazıcı’da olduğu gibi.
Yazımın başlığını,”Batalla’dan kongre ilanı” olarak uygun görmüştüm. Onun açıklamaları ile ilgiliydi ama, bu gelecek için de geçerli olabilir.