Ben hâlâ, Ankara'dayım

 Fenerbahçe'nin eski Asbaşkanı Ali Koç'u dün TV'de izlerken, Orhan Veli'nin meşhur şiiri geldi aklıma:
"İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı"
Koç diyor ki:
"Fenerbahçe şöyle suçsuz, böyle suçsuz, UEFA bize ceza veremez..vs"
İllaki tenkit olsun anlamında yazmıyorum. Belki de duygusal takılıyorum.
Bunları dinlerken, kayıp gittim Ankara'ya. İçimden hiç çıkmayan 16 Mayıs gecesine.
Ankara'yı dinliyorum, gözlerim açık.
Hala 19 Mayıs'ın basın tribünündeyim.
Dirseklerimi yazı masasına dayamış, boş gözlerle sahaya bakıyorum.
Ve diyorum ki:
"Acaba Bursaspor, Türkiye'de ikinci bir anarşi yolu açılmasın diye, kendini mi feda etti?"
Onun için Ali Koç'un söylediklerinin çoğunu duyamadım, anlayamadım.
Dedim ya, ben hâlâ Ankara'dayım.

Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı, 1 ay kadar evvel bir arkadaşının lokantasında söylediği,"Ben artık, yavaş yavaş çekileceğim. Yönetime güçlü bir isim alıp, onu gelecek sezonlara hazır hale gelmesini sağlayacağım" şeklindeki cümleleri kulislerde konuşuluyordu.
Yazıcı, adaylığını açıkladıktan sonra basına "Son kez adayım" deyince, daha önceki cümleleri de doğrulanmış oldu.
Buna göre sıra, yönetime alacağı ve yerini bırakmak istediği güçlü isme geldi.
Kim bu güçlü isim?
Acaba siyasi bir öneri mi, yoksa çevresindekilerden birinin baskısı mı?
Şimdi herkes bunu öğrenmenin peşinde.