Bu defa çifte başpehlivan

Bu Kırkpınar başka Kırkpınar.
658.Kırkpınar Yağlı Güreşleri bu defa çok farklı geçti.
Buna, "Çifte başpehlivanlı"da diyebiliriz.
Biri sahada, diğeri tribünde.
Sarayiçi çayırındaki Ali Gürbüz. Tribündeki ise Ekrem İmamoğlu.
Gürbüz'ün altın kemeri , İmamoğlu'nun altın mazbatası var. İkisi de altın puan ile elde ettiler bu başarıyı.
Gürbüz'ünki normal uzatmada, İmamoğlu'nunki zoraki uzatmada.
Kırkpınar'da bu defaki fark, Sarayiçi er meydanı tribünlerinin devamlı olarak "Ekrem Başkan" diye büyük bir coşku içinde tezahürat yapması. Sahadaki yağlı güreşin dışındaki bir sevgi seli bu.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın daveti üzerine Kırkpınar'a gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na gösterilen bu ilgi, geliş gidişlerinde yaşanan izdiham çok önemli.
Güreş yöneticisi değil, Kırkpınar ağası hiç değil.
Ancak, Edirne'den Kars'a kadar gönüllerin başpehlivanı da olduğunun göstergesidir. Edirne'de Belediye'yi CHP kazanmıştır ama, "Orası zaten CHP'li" diye yaklaşmamak gerekir bu yaşananlara. Kırkpınar olayı farklıdır. Çünkü Sarayiçi tribünleri Türkiye karması gibidir. Her ilden, her kesimden yağlı güreş tutkunları akar oraya. Onun için, Edirne'den Kars'a kadar gönüllerin başpehlivanı olmuştur İmamoğlu.

MADEM ÇOK SEVİYORSUN

Geçenlerde Volkan Şen haberleri geldi geçti sayfalardan.
Bursaspor açısından sonuç belliydi ama, ders alınması gereken olaylar yaşandı burada.
İlk baştan Volkan Şen, "Bursa'yı, Bursaspor'u, büyük taraftarı çok seviyorum. Türk futbolu beni Bursaspor sayesinde tanıdı" diye yatırım yapıp Bursaspor'a gelmenin yollarını açmak istedi. Ardından da asıl niyetini koyuverdi ortaya:
"Bu kez Bursaspor benim için para ödesin"
Çünkü başka takıma gittiğinde Fenerbahçe'ye verdiği senedi ödemek zorunda.
Peki, şimdi sormazlar mı adama:
"Arkadaş madem Türk futbolu seni Bursaspor sayesinde tanıdı ve sen de bu yüzden büyük paralar kazandın, o zaman neden bir başkasına verdiğin senedi Bursaspor'a ödetiyorsun? Bu kez de sen cebinden ödesene. Görmüyor musun, Bursaspor zaten batmış, bir de senin senedini mi düşünecek. Bu mudur Bursa'yı çok sevmek?"