Türkçe yazdık, yazdık olmadı.
Onun için bir de böyle deneyelim;
To be or not to be.
Etre ou ne pas etre.
Sein oder nicht sein.
Esse aut non esse.
İngilizcesiyle, Fransızcasıyla, Almancasıyla, Latincesiyle sonunda hepsi aynı kapıya çıkıyor;
Olmak ya da olmamak.
Gerçi bir kulaklarından girip, öbür kulaklarından çıkıyor ama iş geldi dayandı bu 2-3 kelimelik olaya. Belki son anda bir şeyleri fark ederler. Bugüne kadar oynadıkları rezalet futboldan dönüşe geçerler.
Yüzde bir de olsa, ümit ümittir.
Bursaspor göz göre göre takılıyorsa, Rizespor niye takılmasın? Onlar sahasında bugüne kadar 4 beraberlik, 7 yenilgi almış, bugün bunlara bir yenisini daha niye eklemesin?
Onların da eli ayağı niye dolaşmasın?
Olmayınca, olmuyor.
Fenerbahçe kendi sahasında Trabzon ile berabere kalıp, şampiyonluğu bize kaptırmadı mı?
Belki bizimkiler de "To be or not to be" den yola çıkıp, niye bir başkaldırı yapmasın?
Yüzlerinizdeki tebessümü, dudaklarınızdaki "Geç bunları" sözlerini duyuyorum ama, az da olsa aradan "Niye olmasın?" diyenlerin sesi de geliyor gibi.