Harun, Batalla Aziz Behiç planı

İyi oynamıyoruz, tamam da bu hengame içinde Osmanlı'dan alınan 1 puana da şükrediyoruz.
Bu puan, iyi puan.
Hemen hemen devrenin yarısına geldik ve Bursaspor baştan topladığı puanlar ile yukarılarda tutunacak gibi.
İşin iyi yanı bu.
Ancak ortaya konan futbol olarak camiada ve tribünlerde memnuniyetsizlik devam ediyor. "Yeni oluşum, zaman içinde düzelecek" deniliyor ama, yeni oluşum, yeni düzen faslı da biraz enterasan.
Osmanlıspor maçında oynayan 14 futbolcudan 9'u geçen sezonki kadrodan. Hamza Hamzaoğlu da geçen sezonki teknik adam.
Peki, bu nasıl yeni oluşum?
Bu takımda neden bir oyun düzeni, bir organizasyon hâlâ sağlanamıyor?
Batalla harikalar yaratacak, Harun kurtaracak, Aziz Behiç içerden çıkaracak.
İşte geride kalan 7 haftanın oyun planı! Öne çıkan başlıklar bunlar.
Şut fakiri Bursaspor Osmanlı maçında şut rekoru kırdı diye istatistiklere geçiyor ama, Harun maçın adamı oluyor. Bu nasıl iş?
Çünkü topla oynama yok, tehlike yaratacak şut yok. Bunlar da birer gerçek.
Sadece toplanan puanlara seviniyoruz ama sıkıntı futboluna da "hayır" diyoruz. "İkisi de bir arada olmuyor"a yıllardır karşı çıkıyoruz.
Bu tribünler başka türlü dolmaz.

Ligde puan mağdurları da var. Sıkıntı futbolu ve başarısızlık orada yavaş yavaş kelle almaya doğru gidiyor.
Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım, Trabzonspor'da "Yalan Rüzgarı" olarak gösterilen Ersun Yanal, hatta hatta Muharrem Usta bile sırada.
Bir türlü olmuyor, olmuyor.
En ilginç tepkiler Aziz Yıldırım'a.
Fenerbahçe taraftarları "Aşk bazen vazgeçmektir" sloganı ile Yıldırım'ı istifaya davet ediyor. İstanbul basını da taraftara hak vererek "Fenerbahçeliler işkence görüyor" şeklinde gelişmeleri yorumluyor.
Trabzon'da ise devamlı olarak "İyi günler ilerde" mesajları kabak tadı vermeye başladı. Bu kadar başarısızlığın üzerine hiç çekilmiyor. 1 galibiyet ile "Şampiyonluğa oynayacağız. Çekilin biz geliyoruz" beyanatlarıyla sayfaları ve ekranları dolduran yönetici ve teknik adamlar da, Türk futbolunun acı bir gerçeği.